Ama Helen'in Şartlı tahliye Memuru erkek arkadaşı... | Open Subtitles | ولكن هيلين وضابط إطلاق سراح المشروط |
Ama Helen'in Şartlı tahliye Memuru erkek arkadaşı... | Open Subtitles | ولكن هيلين وضابط إطلاق سراح المشروط |
Medyaya, polise, şartlı tahliye memuruna içkiyi sahte sandığımızı söyleyeceğim bunların reklam olduğunu herkes bilir ama eğer farklı bir şey yapmaya karar verirsen tek başınasın tek başına! | Open Subtitles | عندها فقط، سأجعل هذه الحادثة وكأنها جزء من العرض سوف أخبر الإعلام والشرطة وضابط الإفراج المشروط أنه كلنا ظننا أن الكحول مزيفة وأنه ليس أياً من هذه العروض حقيقي |
Evet. Ve memur Hollis arkasında iki küçük çocuk bıraktı. | Open Subtitles | نعم، وضابط هوليس يسار طفلان صغيران وراء. |
Ve memur Cybil Bennet'i iyi tanırım muhtemelen kızını ve karını bulmak için oraya gitmiştir. | Open Subtitles | وضابط سيبيل بينيت تعمل على الطريق... ّ ومن المحتمل أنها تبحث عن زوجتك الأن وعن إبنتك |
Bulunduğum yerden beş asker ve bir subay ayırt edebildim. | Open Subtitles | من وجهة نظرى أعتقد أنهم خمسة رجال وضابط واحد |
Beş adamımız ve bir subay oracıkta öldü. | Open Subtitles | و خمسة من رجالنا وضابط ماتوا بالحال |
Şartlı tahliye memurun muhtemelen buraya doğru geliyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} وضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بك بالإمكان {\pos(192,220)} أن يكون في طريقه إلى هنا الآن |
Münakaşa Sunnyside'daki saldırıda alan idarecisi Gorwitz'in öldürülmesi Ve memur Rifkin'in yaralanması sonucu başladı. | Open Subtitles | واندلع الجدل عندما قتل ناظر محطة MCT (اليوت جورويتز) وضابط الشرطة (جيرالد ريفكين) أصيب في هجوم في ساحات (سانيسايد) بــ(كوينز) |
Bulunduğum yerden beş asker ve bir subay ayırt edebildim. | Open Subtitles | من وجهة نظرى أعتقد أنهم "خمسة رجال وضابط" |