Bizi buraya getirerek bir ölümlü oldu. Aynı senin gibi o da güçlerini feda etti. | Open Subtitles | بقيادته لنا آدمياً هو الآخر مثلك تماماً وضحى بكل قدراته |
Kaptanlarımız emirlerimi çiğneyip karakollarını terk eder ve aptalca görevlerde adamlarımı feda ederse tutamayız. | Open Subtitles | ليس ان رفض قائدنا اوامري وتخلى عن مواقعه ، وضحى برجاله بمهمات حمقاء |
...ve bir insanın umacağı şeyden daha fazlasını feda eden... | Open Subtitles | وضحى أكثر أكثر من المتوقع |
Bana şunu açıkla, madem kocanı geri kazanmak istiyorsun neden yol kenarında portakal satanlar gibi giyindin? | Open Subtitles | وضحى شيئا لى لو كنتى لا تحاولين الفوز بزوجك مجددا لماذا ترتدين كأنك ستقومين ببيع البرتقال على الطريق السريع ؟ |
Ne demek istediğini açıkla. Hiçbir şey anlamadım. | Open Subtitles | . وضحى كلامك,أنا لا افهم شىء |
Lois, bu sütunun figürlerini açıkla bana. | Open Subtitles | لويس" ، وضحى لي هذا العمود" من الارقام |
Uğruna kendini feda etti. | Open Subtitles | وضحى بنفسه ليحميها. |
Hayır. Rhea beni öldürmek üzereydi ve Mon-El hayatımı kurtarmak için her şeyi feda etti. | Open Subtitles | كلا, كانت "ريا" على وشك أن تقتلني، وضحى مون-إل) بكل شيء لإنقاذ حياتي) |
Herşeyi feda etti. | Open Subtitles | وضحى بكل شيء ... |
- açıkla. | Open Subtitles | وضحى الأمر |