Her seferde bir adım, her seferde bir yumruk, her seferde bir raunt. | Open Subtitles | خطوة في كل مره وضربة في كل مرة لفة واحد في المرة |
Çifte yumruk. Pat, pat. Sağ aparkat, sol kroşe. | Open Subtitles | وضربة مزدوجة ، لكمة يمنى ، لكمة باليسرى |
Bir solda midesine. Ve bir sağ yumruk. | Open Subtitles | وضربة يمنى ثم يسرى الى المعدة ، |
Ve o şiddetteki bir darbe onu korkutmaz, sadece- -sadece kendinden geçer. | Open Subtitles | وضربة بهذه القوة لن تخيفها, ربما فقط لكي يفقدها وعيها |
Tepeden aşağı yuvarlanması, ölmeden önce aldığı darbe... ve bu bozulma ile bu çok zor, Zach. | Open Subtitles | مع الإنصهار وضربة بعد الوفاة من التتدحرج أسفل التل ، فهذا صعب جداً |
"... ve kafasına da sert bir sağ yumruk yedi! " | Open Subtitles | وضربة يمنى قوية إلى الرأس |
"... ve kafasına da sert bir sağ yumruk yedi!" | Open Subtitles | وضربة يمنى قوية إلى الرأس |
Şu yumruk boşta. Hele o tekme. | Open Subtitles | وضربة الوجه ؟ |
Çatlağa bir darbe olmuştur, bir ikincisi ya da bir üçüncüsü parçalamıştır. | Open Subtitles | .ضربة واحده وانشئت رقاقة؟ وضربة ثانية وثالثة كسرتها مرة اخرى. |
Bulduğunuz ufak, keskin darbe bunun için yeter de artar bile. | Open Subtitles | حتى تسبب ذلك شيء للتمزق وقتلها. والصغيرة، وضربة حادة قوة كنت اكتشف هو أكثر من كاف. |
Ve uzay yarışında Amerika için ezici bir darbe. | Open Subtitles | وضربة ساحقة لأمريكا في سباق الفضاء. |