| Yaşadığın kazadan sonra seni diğer yetişkinlerle birlikte uyuma odasına koydular. | Open Subtitles | لقد وضعوك في التعليق بعد حادثك مع بقية الراشدين. |
| Seni neden oraya koydular ki? | Open Subtitles | لا أصدق هذا لماذا وضعوك بالداخل ؟ |
| Kendini koruman için seni hücre hapsine koydular. | Open Subtitles | وضعوك في الحبس الانفرادي لحمايتك |
| İyileşince seni getirip, kollarının arasına verdiler. | Open Subtitles | ثمّ أصبحت تشعر بتحسن فجلبوك و وضعوك عند أذرعها |
| Doğduğunda seni kollarıma verdiler sesimi duydun ve gözlerini gözlerime diktin. | Open Subtitles | يوم ولادتك، وضعوك على يديّ وسمعت صوتي ونظرتَ إلى مباشرة |
| Öyleyse eğer ben olmasaydım, seni de bir yetimhaneye koyarlardı? | Open Subtitles | إذن لولا وجودى معك، لكانوا قد وضعوك فى الملجأ |
| Öyleyse eğer ben seninle olmasaydım, seni de bir yetimhaneye mi koyarlardı? | Open Subtitles | إذن لولا وجودى معك،لكانوا قد وضعوك فى الملجأ |
| Kaçmayı düşündüm, ama seni hapse koyduklarında böyle oluyor. | Open Subtitles | إستراحة قاسية، لكن ذلك ما حدث عندما وضعوك بعيدًا |
| Seni o işe koydular çünkü senden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | لقد وضعوك بتلك الوظيفة لأنهم يكرهونك |
| Fabrika bilir, seni bu yüzden buraya koydular. | Open Subtitles | المصنع يعرف لهذا وضعوك هنا |
| O halde niye nezarete koydular seni? | Open Subtitles | إذا لما وضعوك بالسجن |
| Seni buraya koydular. | Open Subtitles | لقد وضعوك هنا |
| Sizi adaylıktan atıldıktan sonra hangi göreve verdiler? | Open Subtitles | أين وضعوك بعد مسح الطلبة ؟ |
| Prusyalılardan mı? Onlar sana güç verdiler. | Open Subtitles | وضعوك في السلطه |
| Demek sana bir masa verdiler ha? | Open Subtitles | لقد وضعوك خلف مكتب ها؟ |
| Seni bu yüzden bu davaya verdiler. | Open Subtitles | لهذا وضعوك في هذه القضية |
| Sonra seni Youtube'a koyduklarında kendimi çok sorumlu hissettim. | Open Subtitles | ثم وضعوك على "يوتيوب"، وشعرت بالمسئولية عن هذا الهراء |