parçalanmayan arablar için, kırıllmayan binalar, çok parlak jet uçaklar yapımında kullanabileceğiz. | Open Subtitles | لسيارات ضد الكسر وبنايات غير قابلة للانهيار وطائرات خفيفة للغاية |
Ve görünmez uçaklar, gri bulut tavanının ardından vızıldıyordu. | Open Subtitles | وطائرات غير مرئية من خلف رمادية غيوم المدينة |
Yani teçhizat yetersizliği, eğitim eksikliği ve uygun olmayan uçaklar daha savaşın başında önemli bir eksikliğe neden olmuştu. | Open Subtitles | أذا لدينا نقص فى المعدات، ضعف فى التدريب، وطائرات غير ملائمه للعمليات و هـى الأمور التـى أدت بالتأكيد إلـى سلسله من الكوارث فى بداية الحـرب |
Bombardıman ve avcı uçaklarımız Alman hatlarına karşı binlerce sorti yaparken 1'inci Zırhlı Tümen öncülüğündeki 3'üncü Ordu Bastogne'a ulaşmayı başardı ve kenti savunan 18.000 kişilik savunma gücünü Noel'in ertesi günü kurtardı. | Open Subtitles | مدعوماً بطائرات متوسطة .... وطائرات حربية والتى أغارت ... |
Fransız ve Kraliyet mensubu uçaklar tüm Alman güçleriyle havada çatışmaya başlamış durumdular. | Open Subtitles | كلا الفرنسيون وطائرات راف يَشْغلُ بالكامل في المعارك الجوية بطائرةِ العدو... |
Kayıp gemiler, yok olan uçaklar, hadi ama. | Open Subtitles | ! سفن مفقوده وطائرات مختفية .. هيًا |
Telefonlar ve uçaklar var. | Open Subtitles | هناك هواتف، وطائرات. |
Az sayıdaki Sunderland deniz devriye ve bombardıman uçağını saymazsak Anson uçağı haricindeki uçaklar, alelacele biraraya getirilmişti. | Open Subtitles | بأستثناء الطائرات البرمائيه وطائرات ثـانـدر) المتـوفـريـن بـأعـداد قليـلـه) جمـيع المقاتـلات الأخـرى بأستثـناء مقاتـلات تدعى ( أنسون) كانت مصابه بأعطال بشكل ما |
Bombardıman ve avcı uçaklarımız Alman hatlarına karşı binlerce sorti yaparken 1'inci Zırhlı Tümen öncülüğündeki 3'üncü Ordu Bastogne'a ulaşmayı başardı ve kenti savunan 18.000 kişilik savunma gücünü Noel'in ertesi günü kurtardı. | Open Subtitles | وطائرات حربية والتى أغارت ... ... على مواقع الجيش الألمانى |