Tökezleyince ters dönmüş ve katil arkasına geçip sırtından defalarca bıçaklamış. | Open Subtitles | وصار القاتل وراءها، وطعنها في الظهر مرارًا |
Adam onu saçından yakalamış, boğazını kesmiş, ve göğsünden 4 defa daha bıçaklamış. | Open Subtitles | قام بجذبها من شعرها وذبح عنقها وطعنها فى صدرها أربع مرات أخرى |
Saldırgan kendisini sokağa kadar kovalayıp defalarca bıçaklamış. | Open Subtitles | المعتدي طاردت من روعها الزقاق وطعنها مرارا وتكرارا. |
Çevredeki tek silahtı. Eline geçirdi ve sapladı. | Open Subtitles | لقد كان السلاح الوحيد بالجوار لذا التقط الحقنة وطعنها في ظهرها |
Ve Hope Percy'ye tecavüz edip 17 kere bıçakladı ve sonra bu tatlı kıza kafasının arkasından iki el ateş etti. | Open Subtitles | واغتصب هوب بيرى وطعنها سبعة عشر مرة قبل اطلاق النار على مؤخرة رأسها |
Kâbusunda, komadaki hastanın uyanıp onu bıçakladığını görünce, yapmaması gerektiği halde hastanın ellerini gerçekten yatağa bağlaması dışında. | Open Subtitles | بالرغم من الكابوس الذي راودها.. أنّ مريض الغيبوبة أفاق وطعنها.. ولذلك في الحقيقة قيّدت المريض بالسرير.. |
Mutfakta çok fazla bıçak var. Arkadaşları, onlardan birini kolayca alıp onu bıçaklamış olabilir. | Open Subtitles | يسهل أخذها من قبل أحد هؤلاء "الأصدقاء" وطعنها به |
Biri tecavüz edip 40 yerinden bıçaklamış sonra da kendi şeyiyle boğmuş... | Open Subtitles | ثمة من اغتصبها، وطعنها 40 طعنة، ثم خنقها بـ... |
Burada, onu dövüp, bıçaklamış. | Open Subtitles | هذا حيثُ ضرب وطعنها. |
Katil korkup onu bıçaklamış ve kaçmış. | Open Subtitles | فجزع الجاني وطعنها ثمّ فرّ |
Hırsız önce soymuş. Sonra da bıçaklamış. | Open Subtitles | الرجل سرقها وطعنها |
Üzerine atladı, kıracağı sapladı ve kanepeye soktu. | Open Subtitles | قفز عليها ، وطعنها ومن ثمّ حشرها في الأريكة |
Kadın da istemedi ve Radley kendini kaybederek onu öldürene kadar bıçakladı. | Open Subtitles | ورفضت ذلك ففقد صوابه وطعنها حتى الموت |
Hastamız bu adamın onu soyup bıçakladığını söylüyor. Alın bunu. | Open Subtitles | مريضتنا تقول أن ذلك الشخص سرقها وطعنها |