Cumartesi sabahları yayınlanacak bir çizgi filmini yapıyorlarmış: Benden müziğini yapmamı istediler. | Open Subtitles | ستتحول إلى رسوم متحركة، وطلبوا مني كتابة اللحن الرئيس. |
Reklamı onlara gösterdikten sonra, kurul parayı geri almak istedi. Ve Benden de bölümleri satışa çıkarmamı. | Open Subtitles | بعدما عرضنا الأعلان، ارادت اللجنة إستعادة المال وطلبوا مني أن أبيع الأعلانات. |
Tasarımımda değişiklikler yapmamı istediler, renginde veya şeklinde, ki çevreye uyum sağlayabilsin. | TED | وطلبوا مني أن أعدل التصميم. في اللون أو الشكل، لجعل المبني يناسب السياق بشكل أفضل. |
Kuralları bozduğu için onu susturmamı istediler ama bunun arkasında başka bir şey olabileceğini düşündüm. | TED | وطلبوا مني إسكاته أو معاقبته لمخالفته القواعد، ولكنني كنت أعرف أن هناك سببًا ما وراء ذلك. |
Yaklaşık bir sene önce, Match.com adında bir İnternet'te arkadaş bulma servisi bana gelip, onlar için yeni bir arkadaş bulma sitesi tasarlamamı istedi. | TED | وقبل سنة تقريباً، موقع مواعدة على الإنترنت، Match.com، جاءوني وطلبوا مني تصميم موقع مواعدة لهم. |
Reklamı onlara gösterdikten sonra, kurul parayı geri almak istedi. Ve Benden de bölümleri satışa çıkarmamı. | Open Subtitles | بعدما عرضنا الأعلان، ارادت اللجنة إستعادة المال وطلبوا مني أن أبيع الأعلانات. |
Benden bu hediyeyi , uh... size vermemi istediler. | Open Subtitles | وطلبوا مني إعطائك هذا إمتناناً |
Annem Jeff ile evlenecekti.. ve Benden yüzüğü onlara getirmemi istediler. | Open Subtitles | أمي كانت تتزوج " جيف ", وطلبوا مني حمل الخاتم |
Benden yerine geçmemi istedi. | Open Subtitles | وطلبوا مني أخذ مكانه. |
Benden destekte bulunmam istenmişti. | Open Subtitles | وطلبوا مني المساعدة |
Eve gittiler. Hoşçakal dememi istediler | Open Subtitles | لقد غادرا المنزل وطلبوا مني أن أبلغك تحيتهم |
Hey, şu öldürülen adam hakkında konuşuyorlardı, Kalan çocuklarına bir şey yazmamı istediler. | Open Subtitles | تكلّموا عن رجل قُتل وأولاده اليتامى وطلبوا مني كتابة.. |
İki gün önce bir pizzacıda hıçkırarak ağlıyordum ve gitmemi istediler. | Open Subtitles | قبل يومين كنت أنتحب فى محل بيتزا وطلبوا مني الرحيل |
Kayıtları bulmamı ve kaçırılırsa ihbarda bulunmamamı istediler. | Open Subtitles | وطلبوا مني أن أجد الأشرطة وألا أبلغ الشرطة إذا ما فُـقدت |
Bütün mahalle bana gelip havuz ve fırın yapmamı istedi. | Open Subtitles | - أرجوك .. - جائني الجيران وطلبوا مني .. |
Coca-Cola'nın pazarlamacıları bana gelip mutluluğun tanımını sorsaydı, benim mutluluk tanımım bir annenin sağlıklı bebeğini kollarında tutuyor olması olurdu. | TED | إذا جائني من يسوقون الكولا وطلبوا مني تعريف السعادة، فسأخبرهم بأن رؤيتي عن السعادة هي أم تحمل طفل كامل الصحة بين يديها. |