Ona feminist liberal bir ikondan fırsatçı gizli bir muhafazakara soğuk ve hırslı birinden sıcakkanlı, çekici ve haksız yere suçlanmış birine kadar her şey söylendi. | Open Subtitles | لقد لقبت بكل شيء , بدايةً من الرمز المتحرر النسائي إلى المتحفظة المنغلقة الإنتهازية صلبة وطموحة |
Hem becerikli, hem güzel, hem hırslı hem de Sergey ve Larry'nin rafta hoş duracaklar listesinde olmanın ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أنا أعلم ماذا يعني أن تكوني قادرة، جميلة وطموحة وتكوني على قائمة مثل سيرجي ولاري |
Kore'de hırslı bir yanlış adım yüzünden neredeyse yakalanıyorduk. | Open Subtitles | كدنا نمسك بكوريا, بخطوة خاطئة وطموحة. |
Çok genç ve tez canlısın. | Open Subtitles | أنتِ شابّة وطموحة للغاية. |
Güzel ve çok tutkulu bir kadın. | Open Subtitles | انها جميلة وطموحة للغاية. |
Aceleci, ikiyüzlü, hırslı bir üniversite öğrencisiyim. | Open Subtitles | بل طالبة جامعية، مخادعة، وطموحة |
Mesele muhteşem, hırslı ve yetenekli olmaman değil. | Open Subtitles | يتم قبولها في "غالويذر"؟ الأمر لا يتعلق بكونك غير رائعة وطموحة وموهوبة. |
O da bizim eski zamanlarımız gibi, genç, hırslı ve aptal. | Open Subtitles | هي شابة وطموحة وغبية كما كنا نحن |
Kısa, esmer ve hırslı. | Open Subtitles | صغيرة، وسمراء، وطموحة. |
Zeki veya hırslı olduğum için özür dilemeyeceğim... | Open Subtitles | انا لن اعتذر كوني ذكية وطموحة |
Çok hırslı. | Open Subtitles | وطموحة |
Zeki ve hırslı. | Open Subtitles | ذكية وطموحة. |
Çalışkan. hırslı. | Open Subtitles | مواظبة وطموحة. |
Akıllı, hırslı. | Open Subtitles | ذكية وطموحة |
Çok genç ve tez canlısın. | Open Subtitles | أنتِ شابّة وطموحة للغاية. |
Sen zeki, tutkulu ve seksi bir kadınsın. | Open Subtitles | أنتِ ذكية وطموحة ومثيرة |