Kötü haberlerim var, korkarım. Sana iş teklif edemiyoruz. | Open Subtitles | الاخبار السيئة انه لا يمكن تقديم وظيفة لك |
Sana iş bulmamı isteyecek kadar küstah. | Open Subtitles | لديه الجرأة ليطلب مني إيجاد وظيفة لك |
Unutma, yarın sabah Sana iş bulacağız. | Open Subtitles | تذكر في صباح الغد سنبحث عن وظيفة لك -صباحُ الغد |
Biraz daha vazelin bulur bulmaz senin için bir işim olacak. | Open Subtitles | عندي وظيفة لك حالما أحصل على فازيلين أكثر |
senin için bir işim var ama kurallar var. | Open Subtitles | لدي وظيفة لك ولكن هناك قواعد، إذا أخبرت أي أحد حيالها |
- Sana iş verebilirim. - Sahiden mi? | Open Subtitles | -ما سمعته صحيح أستطيع تأمين وظيفة لك |
- Sana iş getirdim. | Open Subtitles | -لدي وظيفة لك -ما هذا؟ |
Buralar umutsuz vaka ama Sana iş buldum. Amcam Lenny ile konuştum. Seni işe alabilir. | Open Subtitles | لدي وظيفة لك ، عند عمي (ليني) |
Samant. - Seni dinliyorum patron! senin için bir işim var. | Open Subtitles | لدي وظيفة لك يا سامانت- أنا أسمع يا رئيس- |
Peki, senin için bir işim var. | Open Subtitles | حسناً، عندي وظيفة لك |
Tamam, senin için bir işim var. | Open Subtitles | حسنا،عندي وظيفة لك |