"وظيفتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

• işini
• işi
• işinden
• işten
• işe
• işine
• işinde
• Kariyerini
• işinin
• işlevi
• işlevini
• kariyeri

Evlenince radyodaki işini bırakmış.
تركت وظيفتها في المحطة الإذاعية كي تتزوج

Kendisi için çok zordu. İşini kaybetti ve sonra da bebeği öldü.
كان صعب جدا ً عليها فقدت وظيفتها و مات طفلها على أي حال

Kaltak işini kaybetmekle kalmadı,[br]hem de tam üçüncü sezon başlarken bir de üstüne beni suçladı,[br]sanki benim bir suçum varmış gibi...
تعرف العاهره فقدت وظيفتها مباشرةً قبل الفصلِ الثالثِ.

-Dur bakalım, anladım mı? Senden onunla gitmeni istiyor işi için. -Evet.
دعني أستوضح الأمر لقد طلبت منك الحضور لحفلة لشركتها لتحافظ على وظيفتها

İşi kanı süzmek ve atıkları idrara koymaktır.
وظيفتها هي تصفية الدم وإخراج الفضلات في البول.

Konuşmasıyla, onu kendi işinden vazgeçirmiş ve bir insan bunu nasıl yapabilirim hiç bilmiyorum.
اقنعها تترك له وظيفتها و انا بصراحة لا اعرف كيف يستطيع احد ان يعمل ذلك

Bakın, karım işten atıldı. Kamyonetimin şanzımanının değişmesi gerekiyor.
زوجتي فقدت وظيفتها سيّارتي بحاجة لنقّال حركة جديد

Sence Ralph Lauren, ona eski işini önerse kabul eder mi?
إذا عرضوا عليها في رالف لورين وظيفتها القديمة فهل ستقبل؟

Şu lanet telefona geç ve işini geri almasını sağla.
إذهب لذلك الهاتف اللعين وأعد لصديقتي وظيفتها

Çocuğunun annesine işini geri aldığını söyle.
اخبر أم طفلك بأنها يمكنها استرجاع وظيفتها

Sırf benim gibi bir zavallı onu sahip olduğu için işini kaybetti.
..وبسبب أن من اشتراها هو شخص فاشل مثلي فقد خسرت وظيفتها

Ama işini kaybettiğinde, ruhen yıkılmış ve buraya düşmüş.
ولكنّها خسرت وظيفتها وأصابها الانهيار وإنتهى بها المطاف هنا

Evliliğini, işini ve kedisinin selametini tehlikeye atarak deli saçması bir işe olur verdi.
تُخاطِر بزواجها, وظيفتها وعافية قِطّتها وَقّعت على مهمةٍ مشوّهة.

Ona karşı iyi davranmaya çalışıyordu. Sonrasını biliyorsun. İşini kaybetti.
كانت تُحاول أن تكون لطيف معه، الأمر التالي الذي تعرفه أنّها خسرت وظيفتها.

İlk işi San Fransisko'da şehir içi bir motel'de temizlikçilik idi.
كانت وظيفتها الاولي في فندق صغير داخل المدينة في سان فرانسيسكو كخادمة

Ama tek düşündüğü işi olmadan nasıl geçineceğiydi.
وكل ما كانت تفكر به هو كيف سنعيش بدون وظيفتها

İşi sadece gece çıkıp
ألم تكن لدينا فتاة تعمل لأجلنا وظيفتها فقط ان تذهب خارجا

Evet, ne faydası olur bilmem ama, Maria bundan önceki işinden de birşey çalmamış gibi duruyor.
أجل، لما يستحق، لا يبدو أنّها سرقت شيئاً من وظيفتها السابقة أيضاً.

Kız da işten ayrılmak istemiyordu. Dedektif Demming?
لمْ يعد بإمكانهما العمل معاً جنباً إلى جنب، ولمْ تكن تُريد ترك وظيفتها.

Peach, hepsi benim hatam. Lütfen Max'i geri işe al.
بيتش , كل هذا خطأي , ارجوكي اعيدي لماكس وظيفتها

Bildiğiniz kadarıyla, işine mi gitmişti?
حسب علمكما فقد ذهبت إلى وظيفتها المسائية؟

Ortaya çıktı ki, Kittredge'deki son işinde iki adamı daha dava etmekle tehdit etmiş.
رجلين اخرين في وظيفتها السابقة في كاتريدج

Böyle bir skandal onunkiyle beraber tüm Kariyerini yerle bir eder.
الفضيحة من أن يدمّر ذلك سيرتكَ المهنية و كذلك وظيفتها

Yanlış birşey olduğunu biliyordum. Bu işinin bir parçası değildi.
علمت أنه ثمة شيئاً خطأ فذلك ليس جزءاً من وظيفتها

Binaların işlevi ve yapılarıyla değil sadece dışlarıyla ilgili konuşsam da bu yüzeyler hayatımıza doku katıyor. Çünkü binalar etraflarındaki alanı oluşturur ve bu alan insanları kendine çeker veya iter.
ولأنني أتحدث فقط عن السطح الخارجي للمباني، وليس تكوينها أو وظيفتها أو هيكلها، إلا أن تلك الأسطح تعطي نوع من البنية لحياتنا، لأن المباني تصنع المساحات المحيطة بها، وتلك المساحات يمكنها أن تجذب الناس إليها أو تنفرهم منها.

Bunun herkeste olmaması, işlevini anlamamıza yardımcı oluyor.
في هذه الحالة، حقيقة أن ليس الجميع يمتلك هذه العضلة ساعدتنا على فهم وظيفتها.

Bu, kariyeri ve özel yaşamı arasında bir denge kurabilmek için çırpınan genç çalışan anneler için.
أنه من اجل المرأة الشابة العاملة التي تكافح للحفاظ على التوازن بين وظيفتها وحياتها الشخصية