20 yıl sonra hafızası geri geldi ve hemen sana geri döndü. | Open Subtitles | و بعد 20 سنه استعادت ذاكرتها وعادت متجهة نحوك |
Bir acı hissetti. Banyoya gitti, geri geldi. | Open Subtitles | لقد انتابها ذلك الألم ثم ذهبت إلى الحمام , وعادت |
İki türlü de bu iş bitti. Gerçek Dedikoducu Kız döndü. | Open Subtitles | في أي حال ، لقد إنتهي الأمر وعادت فتاة النميمة الحقيقة |
Bu sözü yayın, kral geri döndü ve krallık eski günlerine geri dönecek. | Open Subtitles | لنهدأ الأعصاب المتوترة. انشرواالخبرأن الملكعاد ، وعادت المملكة إلي حالتها السليمة مرة أخري. |
Şu tesadüfe bakın ki kız üç gün önce anlaşılmaz bir şekilde işi bırakmış, İsveç'e geri dönmüş! | Open Subtitles | التي هي عن طريق مصادفة تركت العمل من 3 أيام وعادت من سويد |
Nicole Garner'ın odasına giren son kişi bir yoğun bakım hemşiresiymiş. Girip entravenozu kontrol etmiş ve yerine dönmüş. | Open Subtitles | لقد دخلت وتفقدت الحقن الجلدي وعادت لنقطتها |
...başka bir ölü dünyaya, başka bir realiteye, ...yani başlangıçta kaotik olan bir realiteye doğru kaybolurlar... kuşkusuz asıl korkunç olan da sifonun çalışmaması durumunda bu nesnelerin, bu kalıntıların, bu dışkıların farklı bir düzlemden çıkıp geri dönmesi olasılığıdır. | Open Subtitles | واقع آخر فوضوي وبدائي وأكثر الأشياء رعباً، بالطبع إذا تعطل صندوق الصرف وعادت الأشياء، عادت الفضلات فضلات الغائط |
Baş dönmesi ve ateşe geri döndük. Ve şüpheliler listesinde çevresel etkenler yine liste başı oldu. | Open Subtitles | وعادت الأسباب البيئيّة بأعلى قائمتنا للمشتبه بهم |
Sonunda, bütün odası ve anılarım geri geldi. | Open Subtitles | وفي النهاية ظهرت غرفته بأكملها وعادت معها جميع الذكريات. |
Kızı diyafram için yolladım ve kalbinde bir kurşunla geri geldi. | Open Subtitles | وعادت برصاصة في قلبها |
Sergisi için geri geldi. | Open Subtitles | وعادت للوطن لأجل معرضها. |
- Kendine olan güvenin bile geri geldi. | Open Subtitles | وعادت لك ثقتك. |
Alexios'un ölümünden sonra Anna'nın kardeşi John tahta çıktı, Anna da felsefe ve ilime geri döndü. | TED | بعد موت أليكسيوس، صعد يوحنا شقيق آنا إلى العرش وعادت آنا إلى الوراء للفلسفة والمنح الدراسية. |
18 yaşında liseyı bitirdi ve topluluğuna geri döndü. | TED | في سن 18، أتمت تعليمها الثانوي، وعادت إلى مجتمعها. |
Güneş ortaya çıktı, mavi gökyüzü geri döndü, yıldızlar, gezegenler ve Güneş tacı ortadan kayboldu, | TED | انبثقت الشمس، وعادت السماء الزرقاء، وقد اختفت النجوم والكواكب والهالة. |
Cinayet günü evden saat on birde ayrılıp, üçte dönmüş olmalı. | Open Subtitles | خرجت من منزلها في الساعة الحادية عشرة في يوم الجريمة وعادت في الثالثة |
Seneler geçmiş Peruzat iki gözü iki çeşme dönmüş eve... | Open Subtitles | فلم تخبرها أمها، ولذلك لم تشعر بحزن حول ذلك مضت السنون، وعادت بيروزات للمدينة محملة بالأسى |
Vahşi. korkunç ve ölüden gerçeğe dönmüş. | Open Subtitles | عنيفة، متوحشة وعادت من الموت للحياة الحقيقيَة |
Parayı bulup, seni terk edip eski parti yaşantısına dönmesi haricinde. | Open Subtitles | بإستثناء أنّ بمُجرّد إمتلاكها للمال، هجرتك، وعادت لأسلوب حياة الحفلات. |
Buradaydı, davayı kapattı ofisinden birkaç gün önce dönmesi için çağrı aldı. | Open Subtitles | وعادت إلى مكتبها منذ بضع أيامٍ مضت |