Sana güzel, huzurlu ve rahat bir gece hazırlamanı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن تحصلي على ليلة لطيفة ومريحة وعادية |
Üzgünüm. Sıradan ve havalı olmaya çalışmıştım ama beceremedim. | Open Subtitles | انا اسفة ، كنت احاول ان اكون رائعة وعادية |
- Nedenini bilmiyorum. Basit ve çirkin olduğunu düşündüm bu yüzden biraz güzelleştirmek istedim. | Open Subtitles | ظننت انها قبيحة وعادية , وكنت اريدها ان تكون جميلة . |
ve şimdiye kadar, oldukça harika ve sıradandı. | Open Subtitles | ولحدّ الآن، كانت هادئة جدًا وعادية. |
Tırnak işareti kullanmadığı doğal ve normal bir yolu olduğunu anlıyor. | Open Subtitles | rlm; تفهم أن هناك طريقة طبيعية وعادية. rlm; |
Demek istediğim, nispeten kısa bir süre içinde dünyanın ne kadar değiştiğini düşünün, bir zamanlar sıradan ve normal, hatta bazıları göz alıcı ve seksi, olarak düşünülen bütün bu davranışlar, ortak fikrimiz hakkındaki konuşmalar olur olmaz, nasıl sadece bir ya da iki kuşakta damgalanmış hale geldiğini. | TED | أعني أنظروا كم تغير العالم خلال زمن قصير نسبياً، جميع تلك التصرفات التي كانت تعتبر مألوفة وعادية وبعضها كان براقاً ومثيراً أصبحت وصمة عار في غضون جيل أو اثنين، ما أن بدأوا حواراً حول الأرضية المشتركة. |
Onu tebrik et, rahat ve doğal davran. | Open Subtitles | هنئيه وكوني هادئة وعادية |
Renkleri sıkıcı ve sıradanmış. | Open Subtitles | الوانها باهتة وعادية |
Bu hissettiklerin gayet normal ve doğal. | Open Subtitles | مشاعرك طبيعية تماماً وعادية |
Ayrıca risk alıyor ve sıradan biri. Anladınız işte. | Open Subtitles | \u200fمليئة بالمجازفات وعادية. |
Bensiz sadece sıradan ve aciz bir kızsın. | Open Subtitles | ضعيفة وعادية |