ويكيبيديا

    "وعبرت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    Arabada eve dönüyordu ve karşıdan gelen bir sarhoş çarptı. Open Subtitles كانت تقود سيارتها ليلاً وهي ثملة وعبرت الحد الفاصل للطريق
    Dediler ki, suçları okunurken sessizce dinlemiş ve hüküm verilmiş. Open Subtitles يَقُولونَ بأنّه إستمعَ بشكل هادئ عندما قرأت قائمته مِنْ الجرائمِ الشريّرةِ وعبرت الجملة
    Belki bunun arkasında ışıkları gördü ve onu götürüp üzerinde deneyler yaptılar. Open Subtitles لربما رأت الأنوار وعبرت الحدود فاختطفوها..
    Onu vurdun çünkü yanlış insanlarla derin meselelere karışmıştın ve sınırı geri dönemeyecek kadar geçmiştin. Open Subtitles قتلتهُ لأنك تعمّقتَ مع الأشخاصِ الخطأ، وعبرت خطاً لا يمكنكَ أبداً الرُّجوع منه.
    Bunu yapmazsak ve Mara boşluğa girerse hepimizi yok edecek. Open Subtitles إذا لم نفعل ذلك، وعبرت"مارا" إلى الفراغ، سوف تدمرنا جميعاً.
    Bodrumda kusan adaylarla kilitliyken bir kapıyı açtım ve Alice'in CIA düzeyinde sunucu odasını buldum. Open Subtitles كنت محبوسه في القبو مع بعض المتعهدات المتقيئات عندما فتحت بابًا وعبرت من خلال الزجاج
    Montana üniversitesine iki yıl önce mektup yazmıştım ve oraya gitmek istediğimi söylemiştim. TED كنت قد كتبت إلى جامعة "مونتانا" قبل عامين وعبرت لهم عن رغبتي في الدراسة هناك.
    Kontrolü devraldım... ve ateş etmesine fırsat vermeden Scorpion'un üzerinden geçtim. Open Subtitles توليت القيادة وعبرت فوق قمة " العقرب " قبل أن يطلق النار
    Bir bakireden özür dilemek için fırladım, kırmızı ışıkta karşıya geçtim ve bir teslimatçı çocuğa çarptım. Open Subtitles ذهبت للإعتذار إلى عذراء، وعبرت الشارع بعكس الإشارة... وإصطدمت بعامل التوصيل...
    Bir bakireden özür dilemek için fırladım, kırmızı ışıkta karşıya geçtim ve bir teslimatçı çocuğa çarptım. Open Subtitles ذهبت للإعتذار إلى عذراء، وعبرت الشارع بعكس الإشارة... وإصطدمت بعامل التوصيل...
    Kedi yolun karşısına gitti ve bir taksi tarafından ezildi. Open Subtitles وعبرت القطة الطريق, واصطدمت بسيارة
    Tabii ve güç kullanımlarını karşılaştırdım. Open Subtitles بالتأكيد وعبرت المرجعية باستخدام القوة
    Büyük büyük amcam Harold göğsünden bir kurşun yedi ve ondan sonra karşılıklı devam etti. Open Subtitles خالي الأكبر " هارولد " تلقى شظيةً في صدره وعبرت ذهاباَ إياباَ
    Partilerden hoşlanırdım, huduttan ve havalanlarından kolayca geçebildiğim için... mükemmel bir kuryeydim. Open Subtitles أحببتُ أشخاصاً، وعبرت بسهولة من خلال الحدود والمطارات... المهرِّب المثالي.
    ve beni aday gösterdi ve Temmuz 2012'de Dünya Bankası kapılarından içeri girdim. Duvarda yazılı banka misyonumuz 'Hayalimiz fakirliğin olmadığı bir dünya' TED وتم ترشيحي، وعبرت أبواب مجموعة البنك الدولي في تموز من عام 2012، وقرأت البيان المكتوب على الحائط، "حلمنا عالمٌ خالٍ من الفقر"
    Cadde'ye kadar... yürüdüm, derken yanlış bir yere saptım... ve Yankee Stadyumu'nun önünden geçtim... sıcak, trafik, kalabalık. Open Subtitles ثم عدت وعبرت جسر الشارع 155 (ثم أنعطفت مخطئا متخطيا أستاد (يانكي والحراره وزحمة السير والناس
    Acıyı hissetme sınırını geçti ve beni beraberinde götürüyor. Open Subtitles وعبرت وعتبة الألم له.
    Aklındakileri söyledin ve istediğini yaptın. Zıt Lana gibi bir şeydi. Open Subtitles عبرت عن رأيك بصراحة وعبرت عن ما تريديه، ذلك نوعاً ما كـ"ألفا (لانا)"
    ve nihayet Lincoln Tüneli'nden içeriye girdim. Open Subtitles وعبرت نفق لنكلون
    "Rehberim Akiak'la Nordvagen yolunda donmuş tundrayı geçmekteyken bana aradığım Wesen'ı anlattı ve insanımsı bir yaratık olduğunu söyledi. Open Subtitles وعبرت السهل المتجمد مع مرشدي أكِياك و في الطريق لـ( نوردفاجن ) اخبرني عن الفيسن الذي أبحث عنه، واصفا أنه يشبه للإنسان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد