Araştırma yaptım ve L.A.'de yürütülen klinik bir çalışma buldum. | Open Subtitles | لذا بدأت أبحث، وعثرت على عيادة تجريبية في لوس أنجيلوس |
İstihbarattan hiç ayrılmadığına dair bazı ipuçları buldum. | Open Subtitles | وعثرت على أدله أكدت أنه لم يترك علم الاستخبارات أبدا |
Tamir etmeyi önerdim, metamfetamin buldum. | Open Subtitles | عرضت عليها إصلاحها وعثرت على قطعة من مخدر الميث |
Bunu da birinin çöpünde buldum, hayalet gördüğümü sandım. | Open Subtitles | وعثرت على هذه في قمامة احدهم إعتقدت باني قد رأت شبحاً |
bir beyefendi; bir madende çalışıp, yeni bir damar keşfedemez. | Open Subtitles | وسيد رفيع اشترىت منجما عاملاً للذهب وعثرت على عروق جديدة. |
Telefonumu açmayınca onu kontrole geldim ve bunları buldum. | Open Subtitles | لا ترد على مكالماتي، لذا جئت إلى هنا لأتحقق، وعثرت على كلّ هذا |
Gündüz masamı düzenliyordum, ...ve kendi yazdığım bir notu buldum, eğer siz de isterseniz şimdi ödemek isterim. | Open Subtitles | كنت أرتب مكتبي بعد ظهر هذا اليوم. وعثرت على هذه الملاحظة إذا شئت فأنا أريد تسديدها الآن. |
bir şekilde işimle, çocuklarımla ve araştırmamla ilgilenmenin yolunu buldum. | Open Subtitles | وعثرت على طريقة لإنجاح الأمور مع عملي، أطفالي، وبحثي |
Sahte bir isim olduğu aşikâr ama Christopher Hall ismiyle çapraz araştırmaya koyduğumda bunu buldum. | Open Subtitles | من الواضح أنه أسم مستعار لكن قمت بفحصه مع كريستوفر هول وعثرت على هذه |
Sonra internetten araştırdım ve bir kaç gün sürdü, ama e-posta adresini buldum. | Open Subtitles | ثم بحثت على شبكة الانترنت لمدة يومين وعثرت على عناوين بريده الالكتروني |
Babamın eski motosikleti için depoya gittim. Dondurucuda yarım bir iş adamı buldum. | Open Subtitles | ذهبت إلى المخزن لأرى دراجة أبي القديمة وعثرت على نصف رجل أعمال في الثلاجة. |
Şey, çatı katına çıkmıştım ve büyük büyükannemin piknik sepetini buldum. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنت في علية منزلي، وعثرت على... على سلة النزهات الخلوية الخاصة بوالدة جدتي. |
Ve iki tane karton kutu buldum. | Open Subtitles | وعثرت على تلك الصناديق الكرتونية. |
Vebazıinsanlarda buna erişmenin yolunu buldum. | Open Subtitles | وعثرت على طريقة للتواصل مع بعض الناس |
Ve bunu da organize suçlar bürosunda buldum. | Open Subtitles | وعثرت على ملفات وحدة مكافحة الجريمة هذه |
Kağıttan piramidim için internette arama yapıyordum ve 25000 $ Piramidi diye bir şey buldum. | Open Subtitles | كنت على الانترنت أقوم ببحث عن موضوع الهرم وعثرت على شيء اسمه "هرم الـ25000 دولار" |
Britney911 diye bir Snapchat kullanıcısın ekran alıntısıyla aldığı resimlerini buldum. | Open Subtitles | وعثرت على صور للشاشة قام بحفظها على القرص الصلب لمستخدم لبرنامج سناب تشات Britney911emoji بأسم |
Şunu buldum. -Sara'nın silikonu mu o? | Open Subtitles | وعثرت على هذه - هل هذا زرع "سارة"؟ |
Çünkü bunu gibi bir şey vücudunuzda bulunursa başınız belada demektir çünkü bu, Ebola'nun kaynak kodudur. | TED | لأنه إذا حدث وعثرت على هذا داخل جسمك، فأنت في ورطة كبيرة لأن هذا هو مصدر رمز مرض الإيبولا. |
Eğer gizli bir hükümet acentesi için genler birleştiriyorsan herhalde geride ipucu bırakmamalısın. | Open Subtitles | أعتقد بأنك إن قسمت الأرقام وعثرت على الوكالة الحكومية السرية التي تتبع لها فأنا متأكدة بأنك ستعثر على ما تبحث عنه |