Bu işi yerinde inceleyeceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدتهم بأن أقوم بمعاينة وفحص الموقع فحصا دقيقا |
Onları götüreceğime söz verdim. | Open Subtitles | ليس حيث كنا ذاهبين وعدتهم ان يكونوا علي مقربة |
Onlara, demir kubbede olandan daha iyi bir güdüm sisteminin sözünü verdim. | Open Subtitles | بسلسلة الغذاء لقد وعدتهم بنظام للتحكم عن بُعد |
Onlara söz verdim komutanım. Onları sağ salim evlerine, annelerine döndüreceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | لدي كلمتي يا سيدي لقد وعدتهم بانني ساعيدهم الى امهاتهم |
Ve bunlar, dostlarımın tümüne, güvence sözü verdim. | Open Subtitles | وكل هؤلاء هم اصدقائى ولقد وعدتهم بالأمان |
Bunu onarırlarsa cezalarından kaç yıl düşürme sözü verdin? | Open Subtitles | كم سنة وعدتهم أن يقضوها خارجاً إذا قاموا بإصلاحه |
Taşınmalarına yardım edeceğime söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتهم أنني سوف أساعدهم في نقل الأشياء |
Ve İsrail'in HIV ile savaşmak için büyükçe bir yardım paketi söz verdiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | ونظن أن (إسرائيل) وعدتهم برزمة معونات كبيرة للوقاية من فيروس الإيدز |
Bu davranış bazılarını kızdırmış olabilir. - Onlara yeni bir hikâye sözü vermiştiniz. | Open Subtitles | هذا قد يغضبهم، فقد وعدتهم بحبكةٍ جديدة. |
Müfreze Çavuşluğu seni kurşunlardan mümkün mertebe uzak tutacaktır. Onlara söz verdim komutanım. | Open Subtitles | لدي كلمتي يا سيدي لقد وعدتهم بانني ساعيدهم الى امهاتهم |
- söz verdim. - Geçen haftalardaki iyi davranışların bir yalan yüzünden yok oldu gitti. | Open Subtitles | لقد وعدتهم كل تلك التصرفات الجيدة في الأسابيع الماضية |
Dışarıda birkaç öğrenci var. Beni çizmeleri için onlara söz verdim. | Open Subtitles | وهناك بعض الطلبة في الخارج، وعدتهم بأن يقوموا برسمي |
Seni eve tek parça götürmeye söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدتهم بأنَّنا سنعيدكـ إليهم قطعةً واحدة |
Gerçeği söyleyeceğime dair söz verdim. Söyleyeceğiz de. | Open Subtitles | وعدتهم بالحقيقة، وسنقوم الآن بالوفاء بذلك العهد |
Hepsine bu olayın sonuna kadar gideceğimizin sözünü verdim. | Open Subtitles | وعدتهم جميعاً أننا سنمسك من هو وراء ذلك |
Yıllarca onlara kutsal bir dirilişin sözünü verdim. | Open Subtitles | لسنوات، وعدتهم بإحياءٍ مُقدّس. |
Sen de onlara vize temin ettin. Onlarla ilgileneceğimize dair söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدتهم بأننا سنعتني بهم لقد كانوا يعملون لدينا |
- Onlara seksi erkek oyuncu sözü verdim onlar da Whippoorwill'la ilgili övgü dolu bir yazı yazma sözü verdiler. | Open Subtitles | وعدتهم برجال جذابين "ووعدوني بمتابعة الكتابة عن طائر الويبورويل في مجلتهم الأولى - "حسنٌ يا "داش - |
Onlara Kendrick'i teslim etme sözü verdin, ...ama hiçbir sonuç alamadılar. | Open Subtitles | لقد وعدتهم بشبكة كاندريك ولم يحصلوا عليها |
Ve İsrail'in HIV ile savaşmak için büyükçe bir yardım paketi söz verdiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | ونظن أن (إسرائيل) وعدتهم برزمة معونات كبيرة للوقاية من فيروس الإيدز |
Bu davranış bazılarını kızdırmış olabilir. - Onlara yeni bir hikâye sözü vermiştiniz. | Open Subtitles | هذا قد يغضبهم، فقد وعدتهم بحبكةٍ جديدة. |