Her neyse, buradaki arkadaşlarını ziyaret ediyormuş ve ben de buluşacağımıza söz verdim. | Open Subtitles | على أي حال ،إنه يزور بعض الأصدقاء هنا، ولقد وعدته أن نأتي للقائه |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama seni burada tutmaya söz verdim. | Open Subtitles | أكرهأنأضعكفيأمركهذا، لكني وعدته أن أبقيك حتى يعود |
Onunla bir içki içeceğime söz verdim. Beni bütün hafta boyunca aradı. | Open Subtitles | وعدته أن أتناول شراباً معه فهو يدعوني منذ الإسبوع |
Başına bir şey gelirse ona bakacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدته أن اراقبه له إن تعرض للأذى أو القتل |
- Annen öldükten sonra ona bir şey olursa sana göz kulak olacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | بعد ان ماتت والدتك لقد وعدته أن أعتني بك أذا حدث شيء ما له |
Seni burada 24 haftanın tamamı boyunca tutmaya söz verdim. | Open Subtitles | وعدته أن ابقيك هنا الأسابيع الكاملة الـ24 |
Ona aile mesleğini devam ettirip, bu yaşlı hatunu uçurmaya devam ettireceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | وقد وعدته أن أتولى أعمال العائلة وأبقي هذه المركبة طائرة |
Bu çocuk kötü durumda yarın ona ev işlerinde yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | مجروح بشدة و أنا وعدته أن أساعده في أعمال الترتيب غداً. |
Kötü bir kaza geçirmiş yarın ona ev işlerinde yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | لقد حدثت له حادثة مريعة و أنا وعدته أن أساعده في أعمال الترتيب غداً. |
- Bakın, ona bu işin dallanıp budaklanmayacağına söz verdim. Sizden tek istediğim bu eşkali dışarı çıkarmadan faili bulup yakalamanız. | Open Subtitles | اصغ، لقد وعدته أن هذا لن يتم افشائه كل ما أطلبه هو الحفاظ على سرية الرسمة |
Ama kazanırsam ona tatlı su içireceğime söz verdim. | Open Subtitles | ولكني وعدته أن أسكب ماءاً نقياً في فمه إن ربحت القتال |
Şartları sağlayıp sağlamadığı umurumda değil. Leonard Bailey'ye bir söz verdim. | Open Subtitles | لا أكترث سواءً كانت مؤهلة أم لا وعدته أن أقاتل من أجله |
Gideceğime söz verdim. Affet. | Open Subtitles | وعدته أن أكون هناك,هل تسامحني؟ |
Bende kendime, aile işlerimle uğraşacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | وقد وعدته أن أتولى أعمال العائلة |
Sana ailesini korumakta yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته أن أساعدك في حماية عائلته. |
Sistemimden temizlenene kadar beni yedek bırakacağını söyleyince artık ilaç kullanmamaya söz verdim. | Open Subtitles | نعم لقد وعدته أن أتوقف عندما قال أنه من الأفضل أن يجعلني على مقاعد البدلاء حتى الأشياء تغادر نظامي . |
Uzun zaman önce söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدته أن أفعل منذ زمن بعيد |
Ona söz vermiştim. Tüm bu insanlara söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدته أن أعتني به وبكل أولئك الأشخاص. |
O vefat etmeden önce Jackie göz kulak olacağıma ve tehlikeden koruyacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | ...قبل موته وعدته أن ارعى "جاكي" و أبقيه أمنا ً |
Onunla duadan önce görüşmek isteğime söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدته أن أقابله قبل الصلاة |
Dün gideceğime söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدته أن أمرّ عليه البارحة |