Atacağına söz verdiği kırmızı bir yağmurluk giyiyordu, yıllardır dolabında saklamaya devam ettiği. | Open Subtitles | كانت ترتدي معطفها الأحمر الواقي من المطر و التي وعدت بأنها سترميه و ظلت تسحبه من خزانتها , عاماً بعد عام |
Ve kız kardeşim sana suratını asmayacağına söz verdi. | Open Subtitles | وأختي وعدت بأنها لن تنظر إليك نظراتٍ دنيئة |
O söz verdi Aynısını tekrarlamayacak. | Open Subtitles | هى وعدت بأنها لن تفعل ذلك مره ثانيه |
Sen onaylamadan idmanlara devam etmeyecegine dair söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدت بأنها لن تعود للتمارين |
Shelby birine söyledi, ne kadar söylemiyeceğine dair söz versede. | Open Subtitles | أن (شيلبي) أخبرت شخص ما. على الرغم من أنها كانت قد وعدت بأنها لن تفعل |