Ayrıca Brenda, çok tatlı ve bekar bir arkadaşını getiriyor. | Open Subtitles | اضافة لهذا، بريندا قامت بدعوة صديقتها وهي لطيفة جداً وعزباء |
Boşanmış olacağım. 34 yaşında bekar olmaktan daha kötü olan tek şey 34 yaşında boşanmış olmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الأسوء من كونك بالـ 34 وعزباء هو كونك بالـ 34 من عمرك ومطلقه |
Pekala diyorsun ki, 30 yaşında bir adamın bekar olması normal ama 30 yaşında bir kadın bekarsa sorunludur. | Open Subtitles | حسناً ، الذي تقوله هو إذا كان الشاب في الثلاثين وأعزب فلديه معايير ولكن الشابة في الثلاثين وعزباء فلديها مشاكل |
Elli yaşında, bekar olup yarı fiyatına trapez dersleri almak ister misin? | Open Subtitles | أتريدين أن تصبحي في الخمسين من عمرك وعزباء وتذهبين لدروس الأراجيح بمنتصف السعر؟ |
Aslında hepimiz üzgün ve bekar oluğumuz için. | Open Subtitles | غالباً لأننا جميعاً تعساء وعزباء |
Ben New York'ta yaşayan sıradan bir bekar kadınım! | Open Subtitles | انا امراءة تقليديةٌ وعزباء فيمدينةنيويورك! |
Azgin, bekar ve duygusal olarak hassas suanda. | Open Subtitles | هي شبقة, وعزباء ومكشوفة عاطفياً الآن |
O çok güzel, iyi yetişmiş ve bekar. | Open Subtitles | إنّها جميلة، مهذّبة وعزباء. |
Güzel, zengin ve bekar değil mi? | Open Subtitles | إنها جميلة وثرية وعزباء إذن |
Ve bekar da. John Mayer onun hakkında ne dedi biliyorsun. | Open Subtitles | وعزباء تعرف ما قاله (جون ماير) حيالها |
Linda Seiler, 30 yaşında, bekar. | Open Subtitles | ليندا سيلر) ، ثلاثون عاماً ، وعزباء) |