Düşünün kü ben çocuğunuzun koluna bu tüy ile dokunuyorum, ve onun beyni aslında hissetiklerinin kızgın bir alev olduğunu söylüyor. | TED | تخيل انني امسح علي ذراع طفلك بهذه الريشه وعقله يخبره بانه يشعر بهذه الشعله الساخنه |
Ev kadar büyük bir kalbi ve bezelye kadar küçük bir beyni vardı. | Open Subtitles | قلبه بحجم بيت كبير وعقله بحجم حبة بازلاء |
Ölüme doğru dörtnala gidiyor. Aynı zamanda, elleri ve beyni ile... kurduğu iş birkaç ucuz korsan tarafından el koyulmuş birisi. | Open Subtitles | بيده وعقله يدار ويستولى عليه بواسطة مجموعة حقيرة من القراصنة |
Yanıklar ve nörolojik travma sonrası babanın vücuduyla birlikte aklı da kapandı. | Open Subtitles | حروق, صدمة عصبية جسد والدك وعقله توقفا عن العمل |
Altın elbise içinde biraz ahmak, o da bunun farkında ama yine de, bedeni ve zihni ona ihanet etmedi. | Open Subtitles | إنه يبدو أخرقاً قليلاً في ثوبه الذهبي هذا، وهو يدرك ذلك، ولكن جسده وعقله لم يخوناه، ليس بعد. |
Kalbini işe veriyor ama kafası başka yerde. | Open Subtitles | قلبه هنا وعقله في مكان آخر |
Fiziksel bedeninin ve zihninin sınırlarını test edeceğim. | Open Subtitles | وسوف اختبار حدود جسده المادي. وعقله. |
Ama kötü geçen gençliği ve uyuşturucudan çürümüş beyni yüzünden | Open Subtitles | عليَّ أن أقول له. لكن نظراً لشبابة المُبَذَّر وعقله الفاسد بالمخدرات، |
En iyi arkadaşım için vur emri var, beyni neredeyse lapa oluyordu neredeyse bir haftadır uyumadım çünkü aile işi bizi iflasa sürüklüyor ve CIA için çalışmayan ajanlar olduk. | Open Subtitles | إنه فقط أفضل أصدقائي مطارد وعقله أوشك على التفتت لم أنم منذ حوالي إسبوع |
Şuçlu bulunan kişi tanınmış insan Prf. Hubert Farnsworth ve küçük niteliksiz beyni. | Open Subtitles | يقع اللوم على الأستاذ البشري المعروف "هيوبرت فارنزورث" وعقله الضئيل. |
beyni yeteri kadar oksijen alamadı. | Open Subtitles | وعقله لم يصل اليه الاكسجين الكافى |
beyni işlenemez bir şeyi işlemeye çalışıyor. | Open Subtitles | وعقله يحاول معالجة الغير قابل للمعالجة |
beyni iyileşecek zamanı bulmuş-- - Bunun için zamanımız yok! | Open Subtitles | وعقله وجد الوجد ليتم شفائه |
Şimdi Mel, arada sırada kontrole gelir... ve kanı temiz olduğunda beyni de çalışır. | Open Subtitles | الآن، (ميل) يأتي هنا من وقتٍ لآخر ونُجري عليه الفحوصات، كما تعلم، لنرى ما إذا دمائه نظيفة، وعقله يعمل بإنتظام، فحوصات بسيطة. |
Emekli general modunda. aklı golf arabasında bir yerde. | Open Subtitles | إنه على شفا التقاعد وعقله يفكر بملاعب الغولف في مكانٍ ما |
Taştan yapılmıştır. Bankanın kalbi ve yüzü. Ve aklı... | Open Subtitles | "إنّهُ مصنوع من الحجارة، وجه البنك وقلبه، وعقله ُ كلّها من حجر." |
Halley'nin elinde sadece kitapları ve aklı vardı. | Open Subtitles | كل ما كان لدى هالي هو كتبه وعقله |
Ruhu ve zihni ailesi için savaşıyor. | Open Subtitles | روحه وعقله يكافحان لأجل عائلته |
Tek bildiğim Damon'un kendi zihninde hapsolduğu, ve zihninin acı ve ıstırap içinde kavrulduğu. | Open Subtitles | لا أعلم إلّا أن (دايمُن) حبيس عقله، وعقله أشبه ببركان ألم وعذاب. |