Minoslular için, kaprisli ve şiddet dolu tanrıları yatıştırmak için adak ayinleri yapmaktan daha iyi bir yöntem yoktu. | Open Subtitles | من أجل "المينويون" ، لم يكن هناك طريقة أفضل لتسوية لا يمكن التنبوء بها وعنف الآلهة من تقديم القرابين |
Biliyorum, tam şu anda korku ve şiddet içinde yaşayan kadınlar var. | Open Subtitles | أعرف أن هنالك نساء بهذه اللحظة بالذات يعيشون في خوف، وعنف. |
Biliyorum, tam şu anda korku ve şiddet içinde yaşayan kadınlar var. | Open Subtitles | أعرف أن هنالك نساء بهذه اللحظة بالذات يعيشون في خوف، وعنف. |
Bir polis memuruna hakaret ve şiddet kullanma. | Open Subtitles | شتائم وعنف تجاه ضابط شرطة |
Kazığa oturtma baskının güçlü ve şiddetli bir biçimde dışavurumudur. | Open Subtitles | التسمير يشير إلي وجود غضب وعنف مكبوت تم إطلاقه. |
- Kadın iç çamaşırı, elle yapılan şiddetli cinayet. | Open Subtitles | ملابس داخليه وعنف مٌبالغ فيه |
Sahte anahtar ve şiddet mi? | Open Subtitles | مفاتيح عُجرة وعنف. |
Korku, gözdağı ve şiddet. | Open Subtitles | خوف، ترهيب وعنف .. |
Çıplaklık ve şiddet var bunda, bunu not edin bir yere. | Open Subtitles | هناك تعرِّي وعنف في هذا، . |
- Ve şiddetli. | Open Subtitles | وعنف |