ويكيبيديا

    "وغادرت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çıktım
        
    • ayrıldı
        
    • ayrıldım
        
    • terk
        
    • gittim
        
    • ve gitti
        
    • gittin
        
    • ayrılmış
        
    • çıktı
        
    • gitmiş
        
    • terketti
        
    • çekip gitti
        
    Kalktım, evden çıktım ve donmuş gölün üzerinde yürüdüm. Open Subtitles استيقظت من النوم وغادرت البيت ومشيت على جليد البُحيرة.
    İçmek için çok bira aldı.Bir kaç metalkafa arkadaşı ile buradan ayrıldı. Open Subtitles لقد شربت الكثير وغادرت مع اثنين من ذوي الرؤوس الحديدية، اصدقائها
    Bunun fotoğrafını çektim, ona sarıldım ve oradan ayrıldım. TED والتقطتُ صورة لها، وحضنتُ القابلة وغادرت.
    Bizi aradı, eşyalarını bağışladı, bu sabah şehri terk etti. Open Subtitles هي أتصلت وتبرعت بالأغراض وغادرت البلدة هذا الصباح
    Böylece Londra'ya tek yöne bilet aldım, bavulumu topladım ve gittim. TED لذلك اشتريت تذكرة ذهاب في اتجاه واحد إلى لندن، جهزت حقيبتي وغادرت.
    Söylediğim gibi, eşyalarını topladı ve gitti. Open Subtitles بينما أنا كُنْتُ أَقُولُ، حَزمتْ حقيبتَها وغادرت.
    Ben "berbat hissediyorum" dedim. Sen de, "sorun yok" dedin. Sonra da kalkıp gittin. Open Subtitles لقد قلت أنني أشعر بالسوء ، فقلت نحن بخير ثم نهضت وغادرت
    Biraz hasta olduğunu söylemiş. Erken ayrılmış. Open Subtitles قالت لهم أنها ليست على ما يرام وغادرت باكراً
    Sonra üstünü değişti ve yaklaşık yedi gibi evden çıktı. -Nereye gittiğini biliyor musunuz? Open Subtitles ومن ثم بدلت ملابسها، وغادرت عند حوالي السابعة
    Dodge City'ye gitmiş ve aceleyle oradan ayrılmış gibi görünüyorsunuz. Open Subtitles يبدو أنك كنت في دودج سيتي وغادرت مسرعا
    Yenildi ve köyü terketti. Geçen yıla kadar geri dönmedi. Open Subtitles لكنها انهزمت وغادرت القرية ولم ترجع سوى العام الماضي
    Tipton'dan evlenmek için yola çıktım. Open Subtitles أنا ذهبت وغادرت تيمبتون لأتم زواجي
    İyi. Çantalarını verip çıktım. Open Subtitles بخير , قمت بوضع الأمتعة وغادرت
    Korkunç bir katil tarafından baştan çıkarılan bu zavallı kız adını değiştirerek ülkesinden sonsuza dek ayrıldı. Open Subtitles بعد تغيير اسمها,البنت التافهة التى اغراها قاتل وحشى, وغادرت هذه الشواطئ الى الابد
    Fırlatıldıktan 13 yıl sonra Voyager 1, Neptün'ün yakınından geçti ve sonunda güneş sistemimizden ayrıldı. Open Subtitles بعد 13 عاماً على إطلاقها مرت "فوياجر 1" على مدار "نبتون" وغادرت نظامنا الشمسي
    Tamam, dün gece 11'den az önce Don'un evindeydim, ama sonra hemen ayrıldım. Open Subtitles حسناً, انا كنت ببيت دو الليلة الماضية عند الساعة الحادية عشر وغادرت بعد ذلك
    Her neyse, şu icadını küçük hediyeni ona bıraktım ve ayrıldım. Open Subtitles ... على كل حال , أعطيتها هديتك ذاك الاختراع الصغير وغادرت
    Ben de ona birkaç yüz dolar verip şehri terk ettim, bir daha da onu görmedim. Open Subtitles اعطيتها مائتي دولار وغادرت المدينه ولم ارها ثانية
    İnsanlığını kapatıp yurda geri döndü, tüm kıyafetlerini aldı üzerine de teşekkür notu bırakıp kasabayı terk mi etti? Open Subtitles أخمدت إنسانيتها وجائت للغرفة الجامعية فأخذت كلّ ثيابها وتركت ملاحظات شكر وغادرت البلدة ببساطة؟
    Stuart'ın kahvaltısını hazırladım ve havaalanına gittim. Open Subtitles وأعددت ليستيورت الفطور وغادرت إلى المطار
    Hasta olduğunu bile bile gittim. Az daha ölüyordu. Open Subtitles علمت أنّها سقيمة وغادرت رغم ذلك، وذلك كاد أن يودي بحياتها.
    Tartıştılar, o da içeceği onun üzerine döktü ve gitti. Open Subtitles لقد تشاجران، وألقت بالشراب عليه وغادرت -و..
    Kameranı tripoda koyup gittin. Open Subtitles وضعت كاميرتك على الحامل الثلاثي وغادرت مُبتعداً.
    Ama bu öğleden sonra, siz ayrılmış ve eşiniz kovulmuş gibi görünürken Meredith bana yalan söyleyerek bebekle beraber ortadan kayboldu. Open Subtitles ولكن ظهر هذا اليوم, عندما بدا وكأنكما افترقتما, وتعرضت زوجتك للطرد، لقد كذبت علي بشأن ذلك وغادرت مع الطفلة.
    Özür dilerim ama, özel olduğunu söyleyip çıktı. Open Subtitles آسف، لكن قالت إن الأمر خصوصي وغادرت دون إخبار أحد
    - Giriş yapıp gitmiş olabilirsin. Open Subtitles ربما قمت بالتسجيل وغادرت بعدها.
    Saatlerce orda öylece oturdu... sonra kalktı ve köyü terketti... Open Subtitles لقد بقيت هناك بدون حراك لعدة ساعات ثم فجأة قفزت وغادرت القرية
    Uçakta tartıştık. Carol çekip gitti. Bırakmamalıydım. Open Subtitles حدثت مشاجرة فى الطائرة وقررت كارول انها لن تسافر وغادرت الطائرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد