Küçük sert pislik hiç kimsenin hiçbir saçmalığına katlanmazdı, buna çavuş da dâhil. | Open Subtitles | وغدٌ قاسٍ، لا يقبل بالتفاهات من أي شخص، حتى الرقيب نفسه. |
Etrafındaki herkese ve herşeye mutsuzluk getiren sadece kendini düşünüp, insanları kullanan bencil bir pislik. | Open Subtitles | كان علي أن أكون متلاعب ، أناني وغدٌ متكبر جلب التعاسة لكل شيء ولكل شخص |
Biliyorsun babamız hala burada olsaydı, senin ne nefret dolu piç olduğunu görür ve senden utanırdı! | Open Subtitles | أنتَ تعلم لو كان أبي هُنا، كان سيرى كم أنتَ وغدٌ بغيض وكم أنتَ مُخجل بالنسبة له |
Aslında ben bile anlamamıştım. O sadece lanet bir piç kurusu. | Open Subtitles | أنت تعلم، لم أستطع إخبارك، أنه مجرد وغدٌ لعين |
Yani on siyah polisten altısı benim ırkçı pisliğin teki olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | إذن 6 من كل 10 ضباطٍ سُود يعتقدون أني وغدٌ عنصري |
Ya taş kalpli adinin tekisin ya da olanlarla yüzleşemeyecek kadar zavallısın. | Open Subtitles | إذاً إما أنّك وغدٌ بلا قلب أو أنّك أضعفُ من مواجهةِ الأمر |
Bana bir pislik olduğumu tekrar söylemene gerek yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا تخبريني بأنني وغدٌ , حسناً؟ |
Ama Tanrı sert bir pislik. | Open Subtitles | لكن الرب وغدٌ قاسٍ. |
Onunla arandaki tek fark onun kendisinin bir pislik olduğunu biliyor olması. | Open Subtitles | هو يعلـم انه وغدٌ حقيــر |
Miranda'nın dayısı tam bir pislik, ve ben de ona Ravenswood'tan gidebilmesi için yardım ediyorum. | Open Subtitles | خال (ميراندا) وغدٌ و أنا أُحاول مساعدتها في (الخروج من (رايفنزوُد |
Ama yalancı pislik olmaktan daha beter bir şey varsa o da kötü yalancı pislik olmaktır ve sen Vincent çok kötü bir yalancı pisliksin. | Open Subtitles | ولكن هناك امر اسوء من كونك وغدُ كاذب وذلك كونك وغدٌ سيءُ بالكذب وانت يا صديقي (فينس)، وغد وبغاية السوء بالكذب |
Niye böyle pislik olmak zorunda? | Open Subtitles | لماذا هو وغدٌ هكذا ؟ |
- Sığ bir piç olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد خلتك وغدٌ صغيرٌ وسطحي. |
Yap atışını, şanslı piç. | Open Subtitles | جرّب حظك، فأنت وغدٌ محظوظ. |
Anastasia'yı geri getirebileceğini. Sana yalancı bir piç olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | (لإعادة (آنستازيا - سأقول أنّك وغدٌ كاذب - |
O serseri herif kaypağın teki de olabilir. | Open Subtitles | وغدٌ من الحثالة هو حتماً غير جديرٍ بالثقة |
orospu çocuğunun teki ona eroin vermiş. | Open Subtitles | سببهُ وغدٌ ما أعطاهُ المُخدرات |
İlk tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun? Hergelenin teki olduğunu düşünmüştüm, | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ أنّك وغدٌ نوعاً ما. |
Şerefsizin tekisin, ama onun dışında cidden iyi bir herifsin. | Open Subtitles | أنت وغدٌ قليلًا، لكن قم بالتخلّص من ذلك الوغد، ثمّة رجلٌ صالحٌ بداخلك. |
- Evet, pisliğin tekisin. | Open Subtitles | أنتَ وغدٌ للغاية |
Baş belasının tekisin. | Open Subtitles | إنّك وغدٌ تماماً. |
Sonra baban orospu çocuğunun tekine dönüştü ve hepsi kül oldu gitti. | Open Subtitles | و, تعلمين, تبين أن أباكِ وغدٌ حقير، وقد كان الوضع غايةً في السوء. |
Şerefsizin tekidir ama şimdiye kadar zaten anlamışsındır. | Open Subtitles | إنّه وغدٌ تماماً, و أفترض إنّكَ أدركتَ ذلك |