Bu dünya korku, öfke ve hüzün gibi duyguları bir ayara getirse de kanser tedavisi için çok güzel haberlerim var sizlere. | TED | فيما هذه الكلمة تستحضر مشاعر حزن وغضب وخوف، لدي لكم أخبارًا سارّة من آخر ما توصلت له أبحاث السرطان. |
Kalplerimizde acı ve öfke, bu rezil dönemin utancı hayatlarımızı riske atmak için yeterli. | Open Subtitles | ما تعانيه نفوسنا من هم وغضب وفساد الزمان الأعظم لَأسباب كافية لنخاطر بأعمارنا |
Kafasında, yeni yeni görmeye başladığım bir karmaşa ve öfke var. | Open Subtitles | وابني الآخر... هنالك حيرة وغضب في داخله والذي بدأت لتويّ بملاحظته |
Onlar ki, karada ve denizde çetin savaşlara girmiş ve zalim Hera'nın acımasız gazabıyla lanetlenmişti. | Open Subtitles | لقد ناضل الطوفان والهرب ببناء الجنة وغضب جونو الذي لم يخمد |
İmparatorun kararına itiraz ederseniz o zaman Celaleddin'in gazabıyla karşılaşacaksınız! | Open Subtitles | إذا رفضت هذه المعاهده فإنك تتحمل مسئولية تبعات هذا العصيان وغضب الامبراطور سينزل عليك |
Kana susamışlık ve öfkeyle sarmalanmış savaş beyi ve adamları Midlands'ı dolaşıp, sağa sola saldırmışlar artlarında ölüm ve yıkım bırakmışlar. | Open Subtitles | عاصفة و شهوة لأراقة الدماء وغضب وسوية سيد الحرب ومحاربونه هاجوا خلال الاراضى الوسطى وتركو الموت والدمار في صحوتهم |
"Oğlumla yeri doldurulamaz, önemli bir zamanı kaybettiğim için keder ve öfkeyle doluyum. | TED | "أشعر بحزن كبير وغضب لفقداني لوقت أساسي، لا يمكنني تعويضه ولا إعادة تكوينه، إمضاء وقتٍ مع ابني. |
Acı, öfke ve bebeğimi kaybetmek... Onun da çekmesini istedim. | Open Subtitles | بألم وغضب من فقدان طفلي جعلت الأمر يقع عليه |
Diğer katılımcılarımızın bir kısmında öfke nöbetleri ve konfüzyon gibi etkiler gördük. | Open Subtitles | حصلنا على ارتباك وغضب من بعض المشاركين الاخرين |
Ölen kardeşime karşı sevgim ve senin ona zarar vereceğini düşünen insanlara öfke hissi. | Open Subtitles | وانا اشعر بحب لأخي المتوفى وغضب , لان الناس تعتقد ان بمقدورك ايذاؤه |
Acı ve öfke görüyorum. Hala devam etmek istiyor musun? | Open Subtitles | أنا أحس بألم وغضب ، مازلت حاد الطباع؟ |
Acı ve öfke dolu bir yerden söylüyorsun şarkını. | Open Subtitles | وأنتم تغنين من مكان ما فيه ألم وغضب |
Ne demek istiyorsun? Gerilim ve öfke kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أشعر بوجود توتر وغضب |
Sebepsiz yere, öfke, şiddet. | Open Subtitles | عنف وغضب لسبب غير محدد |
Biri kötülük ve öfke, diğeri sevgi ve umut. | Open Subtitles | واحد شر وغضب والأخر حب وأمل |
Yumruğumun gücü ve kalbimdeki saf öfke ile seni alt edeceğim. | Open Subtitles | "بقوة هذه القبضة، وغضب قلبي... سأهزمك!" |
'... ve Londra inanılmaz bir gürültü ve öfkeyle yandı. | Open Subtitles | في حين احترقت (لندن) بضوضاء هائلة وغضب شديد |
"Ve Londra inanılmaz bir gürültü ve öfkeyle yandı." - Aynen öyle. | Open Subtitles | "(أحترقت(لندن " بضوضاءِ وغضب مدهشين |