Sizin için, o kadar uzaktan gelerek çok şey beklerken çok az şey almanızın, ne kadar talihsiz ve rahatsız edici olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | وأنا أدرك كيف المؤسف وغير مريحة فمن ليا رفاق قد سافر حتى الآن وتوقع الكثير من |
Kolları fark ettiysen, olağan olmayan ve rahatsız edici bir açıda. | Open Subtitles | لو لاحظتِ لذراعها فإنها موضوعة بزاوية غير معتادة وغير مريحة |
Bir tanesi burada biz bize bir parti diğeri salonda olan garip, rahatsız ve Holt'la olan parti. | Open Subtitles | حفلة ممتعة هنا في الأسفل معنا وثم حفلة محرجة وغير مريحة في الصالة مع هولت |
Pis, rahatsız ve tedirgin edici şeyler. | Open Subtitles | إنّها أشياء قذرة ومقرفة وغير مريحة |
Acımasız, korkunç derecede rahatsız edici bir biçimde. | Open Subtitles | بطريقة وحشية وفظيعة وغير مريحة نوعاً ما |
Tuhaf, rahatsız edici bir durum. | Open Subtitles | انها غريبة، وغير مريحة |