Uzun ve boş bir tünelin sonunda bir kapı düşün. | Open Subtitles | فكّر في بابٍ يقع نهاية نفقٍ طويل وفارغ. |
Ne kadar büyük ve boş. | Open Subtitles | انه كبير جدا وفارغ |
Yalnız ve boş. Tıpkı şimdi olduğun gibi. | Open Subtitles | وحيد وفارغ كما أنت الآن |
Ve tüm bu materyaller boşluk | Open Subtitles | العالم المادي الذي العبادة لا معنى له، وفارغ. |
Ve sonunda o an geldi çattı ama içimde tuhaf bir boşluk hissi var. | Open Subtitles | والآن بعد تحققها، إنتهيت بشعور غريب وفارغ. |
Bir insanın fani hayatını dikkatle incelersen bu dünyadaki her şey boş ve anlamsız. | Open Subtitles | يعيش الإنسان كعابر سبيل كل شيء في هذه الدنيا عقيم وفارغ |
Büyük ve boş bir yeri ara. | Open Subtitles | اوك.. ابحث عن مكان متسع وفارغ |
ve boş olması çalındı anlamına gelmez. Tamam. | Open Subtitles | وفارغ لا يعني مسروق |
Çok soğuk... ve boş görünüyor. | Open Subtitles | يبدو... بارد وفارغ. |
Bu stat çok ufak ve boş. | Open Subtitles | - هذا المدرج صغير جداً وفارغ . |
ve boş. | Open Subtitles | وفارغ. |
Sadece büyük, siyah bir boşluk. | Open Subtitles | فقط لا شيء، كبير، أسود وفارغ. |
boş ve iğrenç bir mecburiyettir. | Open Subtitles | إنه إجبار قبيح وفارغ |