Ama etrafta dolanıp sizi beklesek daha iyi diye düşündük. | Open Subtitles | وفكّرنا اننا يجب ان نتسكع بالخارج حتى تظهرا |
Muhtemelen şimdiki telefonunu kullanıyordur biz de, bir arayıp ne durumda olduğunuzu söylersiniz diye düşündük. | Open Subtitles | هو بحاجة إلى اتصال الآن على الأرجح وفكّرنا في أنكم تريدون الاطمئنان عليه وتخبرونه بأنكم بخير جميعاً |
Oldukça ağır, bu yüzden kestirmeden gitmeyi düşündük. | Open Subtitles | إنها ثقيلة وفكّرنا بأن نأخذ طريق مختصر |
Ayrıca Donna'dan ayrıldıktan sonra Eric için de eğlenceli olur diye düşündük. | Open Subtitles | وفكّرنا بأن (إيريك) يستطيع أن يحضى ببعض المرح، كما تعلمون، بعد أن انفصل مع (دونا) |