Gerçek katil, kurnaz, yaratıcı ve cüretli, ve "yalancı" katil, aptal, biat eden, ve hepsinden önemlisi, kolay etki altına alınan. | Open Subtitles | القاتل الحقيقي، مخادع واسع الحيلة وجريء والقاتل المزّيف، غبي، متردد وفوق كل هذا إيحائي |
Burada gördüğünüz herkesin bir anısı var, bencil olmamasıyla, cömertliğiyle, örnek bir vatandaşlığıyla, ve, hepsinden önemlisi, doğruluğuyla. | Open Subtitles | كلاً من هؤلاء الناس لديهم قصةً خاصةً معه من الكرم والمواطنة الصالحة وفوق كل هذا نزاهته بالتأكيد |
Ve bunun en tepesinde ben ve benim yalnızlığım var. | Open Subtitles | وفوق كل هذا كنت انا ووحدتى |
Ve bunun en tepesinde ben ve benim yalnızlığım var. | Open Subtitles | وفوق كل هذا كنت انا ووحدتى |
Ve üstüne üstlük, Daniel Emily'nin hayatını kurtardı, ve biz onun itibarını yerle bir ettik. | Open Subtitles | وفوق كل هذا دانييل أنقذ حياة إيميلي ولقد أفسدنا سمعته |
Arkadaşlar, iş arkadaşları ölmüş ve hepsinin üstüne anlayamadığı çılgın bir gücü olabilir. | Open Subtitles | أصدقاءها وزملائها بالعمل ميتين، وفوق كل هذا من الممكن أن يكون لديها بعض القوى الجنونية التي لا يُمكنها فهمها |
Ve herşeyden önemlisi tam bir meyve salatası yapmak. | Open Subtitles | وفوق كل هذا ... لخبطة كلية |
ve hepsinden önemlisi güzel genç bir kadın ve sevgilisi birbirlerinin kollarına sarılmış, ölü bir şekilde yatıyorlar. | Open Subtitles | وفوق كل هذا لدينا أمرأه جميله وعشيقها |
Sanırım, fakat emin değilim ve hepsinden önemlisi bilmiyorum. | Open Subtitles | اعتقد هذا، ولكني لست متأكداً ... وفوق كل هذا انا لا أعلم |
Benim olaylarım, senin ve benim olaylar, ...ve hepsinin üstüne bir de boşanmak. | Open Subtitles | بخصوصي وانت وانا بخصوصناا وفوق كل هذا الطلااق ... ؟ |
Ve herşeyden önemlisi tam bir meyve salatası yapmak. | Open Subtitles | وفوق كل هذا ... لخبطة كلية |