ويكيبيديا

    "وفي أول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İlk
        
    12 yaşındaydım ve lisede ilk yılımda iken gelişmekte olan ülkelerdeki topluluklar için para toplamaya başlamıştım. TED وعندما كنت في 12 وفي أول عام من دراستي الثانوية. بدأت في جمع الأموال للمجتمعات في الدول النامية.
    Bir keresinde başroldeki asıl karakterin ilk yarım saat konuşmadığı bir film izledim. Open Subtitles في مرة، شاهدت فيلما، وفي أول نصف ساعة، لم تتحدث الشخصية الرئيسية
    İlk kullanmak zorunda kalışımda gözlerimi kapattım çünkü korkmuştum, daha önce hiç silah kullanmamıştım. Open Subtitles وفي أول مرة أستخدمها على الإطلاق أغلقت عيوني من الخوف فلم أستخدم بندقية في حياتي أبدًا
    İlk kez senden yardım istedim, sen akşama dek kestiriyorsun. Open Subtitles وفي أول مرة أطلب منك المساعدة تكون أنت نائماً طوال اليوم
    İlk yer değiştiğimiz zamandı o zaman haberim yoktu. Open Subtitles في أول مرة تبادلت اجسادنا وفي أول يوم ذهبت للعمل لم اعلم بهذا من قبل
    Ve bir yıl önce, apartmana taşındığım ilk haftada apartmanın bahçesine ilk kez inmiştim. Open Subtitles وفي أول أسبوع لي في المبنى قبل سنه تقريباً ذهبت إلى الفناء للمره الأولى
    Ama birine yardım etmek için elime geçen ilk fırsatta batırdım. Open Subtitles وفي أول فرصة واتتني لأساعد شخصاً ما أخفقت
    İlk randevumuzda hem sağlam müsrif hem de centilmen olduğum için seni Bakersfield'daki en pahalı restorana götürürdüm. Open Subtitles وفي أول موعد لنا ولأنني رجل أصرف كثيرا ونبيل في نفس الوقت بودي أن اخذك الى افضل مطعم في باكرسفيلد
    Kapamış gibi yap ama öylece bırak ki seni duyayım, ilk fırsatta işemen gerektiğini söyle ve kaç. Open Subtitles لكن اتركيني على الهاتف لأستطيع سماعك وفي أول فرصة تتيح لك أخبريه بأن عليك التبول ومن ثم اهربي
    İşimin ilk gününde içeri girdim ve patronum bana "Niye burada olduğunu biliyor musun?" TED وفي أول يوم لي في العمل بينما كنت أشتغل قال لي رئيسي، "هل تعرف لماذا أنت هنا؟"
    İlk gün döner tablada yerimi almaya gittim-- bunlardan üç dört tane vardı-- bir tanesinde, tam arkamdakinde çok kötü kokan bir kambur, sağır ve dilsiz bir kambur oturuyordu. TED وفي أول يوم، قدمت لآخذ مكاني عند القرص الدائري.. كان هناك ثلاث أو أربع أقراص دائرية.. وخلف إحداهم حيث كنت أجلس كان هناك أحدب، كان أصم وأخرس كذلك، وذات رائحة نتنة
    Ve ABD'ye ilk kez gelen, ünlü İsveçli jinekolog... Open Subtitles وفي أول زيارة له الى الولايات المتحدة أخصائي أمراض النساء البارز السويدي...
    İlk işim olarak da, senin gösterini iptal ediyorum. Open Subtitles وفي أول قراراتي في العمل، ألغي مسلسلك
    Ve daha ilk vuruşta... Yola düştüm, haydi rüzgâr götür beni. Faul! Open Subtitles وفي أول ضربه ، تحطمت وأنا في طريقي
    Rodrigue ile ilk görüşmemizde, Belediye Başkanı'nın yardım gecesiyle uğraştığını söylemişti. Open Subtitles وفي أول لقاء لنا مع " رودريغي " في المحمية قال أنه يخطط لمناسبة العمدة
    İlk maça gittim, adamlar fileminyon getirdiler. Open Subtitles وفي أول مباراة أحضروا لي قطعة دجاج
    Dış dünyadan gelecek ilk müdahale belirtisinde veya halkın ilk kaçma girişiminde bu kimliği belirsiz Gothamlı, bu tanınmayan kahraman bombayı patlatacak. Open Subtitles وفي أول استشعار لتدخل من العالم الخارجي أو اولئك الناس الذين يحاولون الهروب ذلك الشخص الغوثمي، ذلك البطل المجهول سيُفجر القنبلة
    İlk konuşmada, Gabriel'in bir atlet olduğunu sanmıştı. Böyle düşünmesi için, o da atlet olmalı. Open Subtitles وفي أول مكالمة، ظن أن "جابرييل" رياضي عادة ما يتعرف الرياضيين على بعضهم
    # Onu ilk görüşümde Anladım aradığım kadın o# Open Subtitles وفي أول مرة رأيتها فيها" علمت انها المنشودة
    Ve ilk bela kokusunda, koşarak yuvana döndün. Open Subtitles وفي أول علامة للمتاعب تسرعين للإختباء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد