ويكيبيديا

    "وفي الحقيقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aslında
        
    • Açıkçası
        
    • hatta
        
    • ve gerçekten
        
    • Doğrusunu
        
    • Ve doğrusu
        
    • aslına
        
    Ve aslında, işte bir örnek: Higgs bozonun Higs bozonunu bulması. TED وفي الحقيقة, سأعطيكم مثالاً : الهغز بوزون, البحث عن الهغز بوزون.
    Ve aslında şu an hiç olmadığı kadar aramız iyi. Open Subtitles وفي الحقيقة, الآن أعتقد بأننا أفضل مما كنا عليه سابقاً
    Gururum okşandı ve ve aslında ikimiz için de biraz onur kırıcı. Open Subtitles هذا شيء متملق جداً، وفي الحقيقة انه بالفعل شيء مهين لكلا منا
    Açıkçası size karşıt dava açıp Taş Devri'ne yollamakta kararlıyız. Open Subtitles وفي الحقيقة, نحن أعقل من أن نقاضيك على هذه الدعاوي.
    Ben de madende büyüdüm, hatta şerifle omuz omuza ve hepiniz beni tanırsınız. Open Subtitles أنا نشأت في منجم كتفاَ بكتف مع صديقي الماريشال وفي الحقيقة كلكم تعرفوني
    Bir de günlüğünü bulduk. aslında fazla bir yardımı olmadı. Open Subtitles ولقد ترك دفتر يوميّاته هذا، وفي الحقيقة ليس ذا فائدة.
    Ve aslında benzer çözümler elde etmek maksadıyla doğada bulunan çok sayıda örneğe dönebiliriz. TED وفي الحقيقة يوجد امثلة كثير في الطبيعة يمكنها ان تتحول الى حلول عملية
    Şimdi biliyoruz ki, eşini dövmekten suçlu bulunan biri, ve aslında iyi bir adam değil. TED نعلم الآن انه مدان بالاعتداء على زوجته، وفي الحقيقة هو ليس شخصا جيدا.
    Ve aslında, kliniğimde hastalarımın duygusal anlamda düzelmeleri için en az fiziksel engellerine ayırdığım kadar zaman ayırırım. TED وفي الحقيقة ، أقضي معظم أوقاتي في العيادة في التعامل مع التحضير النفسي للمرضى الموازي للإعاقة الجسدية.
    Ve aslında olduğundan daha fazla ağır geliyor çünkü gerçek bir kol gibi yapışık değil. TED وفي الحقيقة ، إنها تبدوا أثقل ، لأنها ليست ملتصقةً تماماً.
    Yanına gideyim. aslında 2003'te bunu icat ettim. TED وفي الحقيقة صممت هذا الموقع سابقاً في 2003.
    aslında bizler de böyle bir çok hücreliler topluluğuz. TED وفي الحقيقة ، فنحن مثل مجتمع من الخلايا المتعددة.
    aslında bunlar benim yazabileceğim programlardan çok daha verimlidirler. TED وفي الحقيقة ، إنها برامج أكثر فعالية بكثير من أي برامج مكتوبة باليد.
    Ve aslında, biz yaşamın ilk iki yılıyla çok ilgiliyiz, çünkü bu yatkınlıklar otizme dönüşmeyebilir. TED وفي الحقيقة , نحن مهتمون جدا بالسنتين الأولتين من الحياة, لأن هذه الاحتمالات لا تتحول بالضرورة إلى التوحد.
    Sol tarafta, klavyedeyim ben ve aslında bunu denediğimiz ilk sefer bu. TED والآن أنا عند لوحة المفاتيح على اليسار وفي الحقيقة هذه أول مرة نجرِّب ذلك
    bunun hakkında fazla düşünmüyoruz ve ne yazık ki bence aslında binalarımız hakkında bile yapmamız gerektiği kadar düşünmüyoruz. TED نحن لا نفكر في ذلك كثيراً، وللأسف، وفي الحقيقة نحن لا نفكر حتى في المباني كما يجب.
    Açıkçası, bu soruyu herkese sormama rağmen, bu koşullar altında birinin beni geri çevireceği hiç aklıma gelmedi. TED وفي الحقيقة بت اسئل هذا السؤال على الدوام ولم اكن اتخيل ان احداً ما من اصدقائي سوف يرفض طلبي تبعاً للظروف
    Ders esnasında, sunum sırasında hatta her çeşit toplantıda mesajlaşıyor, alışveriş yapıyor ya da Facebook'a giriyorlar. TED يراسلون ويتسوقون ويدخلون للفيسبوك خلال الحصص الدراسية وخلال العروض، وفي الحقيقة خلال كل الاجتماعات.
    Haksızda sayılmazdı, çünkü Marcus'da PP de çalışıyordu, ve gerçekten benimle aynı işi yapıyordu. Open Subtitles وهذا يبدو منطقيا ماركوس أيضا يعمل في بي بي وفي الحقيقة يقوم بنفس العمل الذي اقوم به
    Gerçekse hava atma değildir. Doğrusunu istersen, çok da başarılıydım. Open Subtitles لا يعدّ تفاخراً عندما تكون حقيقة وفي الحقيقة ، لقد كنت ناجحة جداً
    Ve doğrusu size Amerika'da neye değer verdiğimizi söyleyebilmeyi dilerdim. Open Subtitles وفي الحقيقة أنا أتمنى أن أقول لكِ ما نعتز به في أمريكا
    Yeterince yaşlıyım aslına bakarsanız bu resmi görmemizden önce doğdum. TED وفي الحقيقة لقد ولدت قبل مشاهدتنا لهذه الصورة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد