ويكيبيديا

    "وفي الواقع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aslında
        
    • Hatta
        
    • doğrusu
        
    • gerçekten
        
    • Nitekim
        
    • gerçekte
        
    • aslına
        
    • Açıkçası
        
    Hayır. Ormana doğru kaçtı. aslında, her ikisi de kaçtı. Open Subtitles كلا لقد انطلق الي الادغال وفي الواقع هو و الثعبان
    aslında bunu da şaşırtıcı buluyorum çünkü metinden hiç belli olmuyordu. Open Subtitles وفي الواقع أجد هذا مفاجئًا لأنه هذا لم يُذكر في النص
    aslında buz adam Ozzie ile aynı soydan geliyorduk. TED وفي الواقع فإننا ننتمي إلى نفس سلالة أوزي رجل الثلج.
    Hatta bazılarını kendileri nasıl yetiştireceklerini bile biliyorlar. TED وفي الواقع يعلمان كيفية زراعته بأنفسهم.
    Yine de Rosalia'nın kalçalarının hala birilerinin ilgisini çekip... onu gerçekten etkileyip etkilemediğini merak ediyorum doğrusu. Open Subtitles على أي حال ، أردت أن أرى إن كانت لا تزال روزاليا تجذب انتباه الرجال وفي الواقع يبدو انهم انجذبوا
    Ve aslında bizi yaratan, yaşamı yaratan ve tüm yaşamsal şeyleri yaratan ışıktır. TED وفي الواقع ,انه انشأنا انشأ الحياة انشأ كل الاشياء في الحياة
    Ve aslında kendim ne başarırsam başarayım, bu farkındalığı yaratamazdım. TED وفي الواقع لا يمكنني رفع مستوى الوعي بمفردي, مهما تكن انجازاتي
    Ve aslında bu adamları bunun içine bırakacağız. TED وفي الواقع سوف نقوم باسقاط تلك العناصر في ذلك الحساء طوال الوقت
    aslında, kullanmamızın asıl nedeni anlamsal- belirginliğinin olmasıdır. TED وفي الواقع, السبب الرئيسي الذي يجعلنا نستخدمها هي توفرها على خصوصياتها الدلالية.
    daha çoğu üretimimizden, aslında TED إنها أكثر مما تصدره كل الصناعات، وفي الواقع.
    Ve aslında bu son adam burada birkaç yıl önce burada Rio'nun Olimpik oyunları kazanması durumuna uyduğunu düşündüğüm birkaç cümle söyledi. TED وفي الواقع فإن آخر شخص هنا قد قال عبارة منذ أعوام قليلة تليق على ما أعتقد على حالة فوز ريو باحتضان الالعاب الأوليمبية
    Bu toprak solucanı gibi hayvanların, aslında çoğu hayvanın, dokularını kemiklerin üzerine sararak korumadıklarını önceden biliyordum. TED و أعلم ان حيوانات مثل دودة الارض هذه, وفي الواقع جميع الحيوانات, لا تدعم انسجتها عن طريق لفها حول عظام.
    Şimdi, bugün şehirlerde yaşayan her üç insandan biri aslında bir gecekonduda yaşıyor. TED واحد من كل ثلاثة أشخاص اليوم يعيشون في المدن وفي الواقع يعيشون في أحياء فقيرة.
    aslında yapmanız gereken söylemek istediğiniz şeyi gerçekten düzenlemek,... TED وفي الواقع كل ما عليك فعله هو تحرير كل ما تريد قوله،
    Sonra yazı dökümünü alabiliyoruz, aslında baya havalı şeyler yapıyoruz. TED لذا يمكننا أن نأخذ النص وفي الواقع القيام ببعض الأشياء المذهله
    Bu model de gösteriyor ki yeni gücün mücadelesi aslında kurumsal gücün, kurumsal hale gelmeden nasıl kullanılacağıdır. TED وفي الواقع ذلك النموذج يعني أن التحدي للقوة الحديثة هو: كيف تستخدم القوة المؤسسية دون أن تكون مؤسسي؟
    aslında ağacın ayrı dalları olarak, bilginin bütün alanlarını haritalandırıyor. TED وفي الواقع حددت هذه الموسوعة كل ميادين المعرفة كفروع منفصلة عن الشجرة.
    Doğru, Hatta nereye gittiklerine dair bir fikrim var. Open Subtitles صحيح، وفي الواقع لدي فكرة عن المكان الذي ذهبا إليه
    Andy benden bir şey sakladı, fakat doğrusu şu ki ben ondan her gün bir şeyler saklıyorum. Open Subtitles أندي, أخفى عنّي شيء... وفي الواقع أنا أُخفي عنه شيءٌ ما كل يوم
    Aynı zamanda yaraları ve diğer şeyleri örtmek için kullanılıyordu. gerçekten de 1742 yılında TED وايضاً تضميد الجراح وأشياء أخرى وفي الواقع, كانت اضواء الشوارع في عام 1742
    (Gülüşmeler) BG: Nitekim, biz de öyleyiz şu an. TED (ضحك) برونو : الآن، وفي الواقع ربما نحن أيضاً.
    Ve gerçekte,bu önemli bir noktaya geliyor. TED وفي الواقع هذا يظهر نقطة مثيرة للجدل
    aslına bakarsak ağır yaralı şehirciliğin şifası, iyi şehircilik ve iyi binalardır. TED وفي الواقع ، فإن علاج الجروح والتشوهات في التمدن والعمران يتم من خلال المباني الجيدة.
    Açıkçası koordinatör getirene kadar senden haberim bile yoktu. Open Subtitles وفي الواقع ، لم أعرف من أنت حتى حتى أحضرك المنسق إلينا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد