ويكيبيديا

    "وفي حالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • durumunda
        
    • haldeyim
        
    Ve bazen, babanın durumunda olduğu gibi yapılacak tercihler çok zor olabilir. Open Subtitles ،وفي بعض الأحيان، وفي حالة أبيك يمكن للاختيارات أن تكون صعبة جداً
    Oyların eşit olması durumunda da o eşitliği bozma hakkın var. Open Subtitles وفي حالة تعادُل الأصوات، لديك أيضاً الحق في كسر ذلك التعادل.
    Kuruma durumunda tohumların yapabildiği şey aşırı ortamlarda çok uzun süre durmak. TED وفي حالة البقاء جافة، ما ستفعل البذرة هو البقاء في بيئة متطرفة لفترة طويلة من الزمن.
    Fark etmediysen havluya sarınmış haldeyim ve Declan'la baloya gitmeye hazırlanıyorum. Open Subtitles وفي حالة عدم ملاحظتك انا الان بالمنشفة أتجهز للحفلة مع ديكلن
    Fark etmediysen havluya sarınmış haldeyim ve Declan'la baloya gitmeye hazırlanıyorum. Open Subtitles وفي حالة عدم ملاحظتك انا الان بالمنشفة أتجهز للحفلة مع ديكلن
    Senin talihsiz ölümün durumunda, sevgili oğlunla tanışmaktan memnuniyet duyarım. Open Subtitles أنه وفي حالة وفاتك من الواجب عليَّ أن أعرف ابنك العزيز
    Korku durumunda kaşlar yukarı kalkarken gözün üst beyaz kısmı görünür oluyor ve ağız açılıyor, sürpriz de buna benziyor, ama kaşlar yuvarlanmış ve dudaklar rahat pozisyonda. TED وفي حالة الخوف فإن بياض العينين العلوي ينكشف مع ارتفاع الحاجبين ويتمدد الفم وهو مفتوح، وتبدو المفاجأة شبيهةً بذلك، ولكن مع تدوير الحاجبين وارتخاء الشفاه.
    Rekabet ediyorlar ve gerçek olanı bularak bloğu tasdik eden ilk madenciye dijital para birimi ile ödeme yapılıyor, blok zinciri durumunda ve sanal para birimiyle. TED ويتنافسون فيما بينهم: أول منقب يتمكن من اكتشاف الحقيقة ويتحقق من صلاحية الكتلة، يتم مكافأته بالعملة الرقمية، وفي حالة محفظة البتكوين يكافأ بالبتكوين.
    Ve acil bir suya inme durumunda, koltuğunuz bir yüzme aracı olarak kullanılabilir. Open Subtitles وفي حالة حدوث هبوط مفاجيء في الماء بإمكان كرسيك أن يستعمل كأداة للطفو فوق البحر أم...
    Ve Abdullah'ın durumunda, o birazcık,... Open Subtitles ,وفي حالة عبدالله ذاك الجزء الصغير
    Jane'in durumunda, umarım, iki. TED وفي حالة "جاين"، حياتين، كما نأمل.
    Sağlık sorunları insanlara her türlü riskli şeyler yaptırır, istifa etmek veya uçaktan atlamak gibi. Kız kardeşimin durumunda, birçok terapi seansına "Evet" demesi, ki bunlardan birinde kemik iliği konusuna geldik. TED تجعل الأزمة الصحية الناس تقوم بكل أنواع الأشياء الخطيرة، مثل ترك العمل أو القفز من الطائرة وفي حالة أختي، قول "نعم" لجلسات االمعالجة المتعددة، حيثُ وصلنا أسفل إلى النخاع.
    Edie Teyze'nin durumunda, Open Subtitles {\1cH257A77\3cH000000\4cH03032E} وفي حالة (عمه ايدي),
    Kendi ölümüm durumunda, oğlum Thomas sana olan sözümü yerine getirecektir." Open Subtitles وفي حالة وفاتي ابني (توماس) سيفي بالوعد لك
    Ve Larry'nin durumunda bir uluslararası hava alanına ihtiyacımız var. Open Subtitles وفي حالة (لاري)، سنحتاج إلى مطار دولي.
    Evet. Ve Wallace'ın durumunda çok şükür ki ölmüştü. Open Subtitles نعم ، وفي حالة (والاس) بسعادة هكذا
    Şimdiye kadar bahsettiğim depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stress bozukluğu, gibi beyin rahatsızlıkları durumunda, nasıl anormal bir şekilde işlediklerine ya da bu hastalıklarda beynin ne yaptığına dair derin bir anlayışa sahip olmamakla birlikte, bağlantıyla ilgili farklılıkları ya da bu devre şemasının bu hastalıklara sahip insanlarda nasıl farklılık gösterdiğine dair bazı noktalar tespit ettik. TED الآن، وفي حالة اضطرابات الدماغ التي كنت للتو أحدثكم عنها، الإكتئاب، إضطراب الوسواس القهري، إضطراب التوتر بعد الصدمة، بينما ليس لدينا فهم بشكل عميق لكيفية عملها بالشكل غير الطبيعي أو ماذا يعمل الدماغ بتلك الأمراض، لقد إستطعنا أن نميز بعض الفروق المتصلة، أو بعض الطرق التي فيها الدوائر مختلفة بالنسبة للأشخاص الذين لديهم تلك الإضطرابات.
    Tere suya düşmüş haldeyim. Open Subtitles أنا متعرقة وفي حالة فوضوية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد