-Sordum. Senin kendinden başkasını umursamayan korkunç bir komşu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سألتها وقالت أنك جاراً كريهاً ولا تهتم بأحد إلا نفسك |
Kardeşine bir sorunu mu var diye sordum. Bana iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سألت ، بريدجيت ، هل هناك مشكلة معك وقالت أنك بخير |
Öğretmen bana fena kızdı... ve senin bana okuma öğretmenin tamamen yanlış olduğunu... ve buna son vermeni söyledi. | Open Subtitles | المدرسة غاضبة كالشيطان منى وقالت أنك كنت تعلمنى القراءة بطريقة خاطئة ولابد أن أتوقف عن ذلك |
Öğretmen bana fena kızdı... ve senin bana okuma öğretmenin tamamen yanlış olduğunu... ve buna son vermeni söyledi. | Open Subtitles | المدرسة غاضبة كالشيطان منى وقالت أنك كنت تعلمنى القراءة بطريقة خاطئة ولابد أن أتوقف عن ذلك |
- Bir hemşireyle konuştum ve senin ölmediğini söyledi. | Open Subtitles | لم تحدثيني حسنا , تحدثت إلى ممرضه وقالت أنك لم تكن تحتضر |
İşyerinden Melanie ile konuştum. Sorunu hallettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد تحدث إلى ميلين في المكتب وقالت أنك صرفت تلك المرأه. |
Ajansım aradı ve benimle takılıp çalışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً وكيلتي إتصلت وقالت أنك أردت أن تدرسني؟ |
Ben buralarda yokken ona karşı gayet nazik olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنك كنت لطيفاً جداً معها عندما كنت غائبة |
Annesini aradım ve sizin, onların aile dostu olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | لقد اتصلت بوالدتها وقالت أنك صديق للعائلة |
Annie, pek açıklayıcı değildi ama numaranızı verdi ve sizin bir tür ölüm danışmanı olduğunuzu ve yenilikçi fikirleriniz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسنًا آني، كانت غامضة قليلًا لكنها أعطتني رقمك وقالت أنك ستنهين حياتي |
Annen aradı ve buraya geldiğini söyledi. | Open Subtitles | إتصلت أمك وقالت أنك قادم لزيارتي |
Annen aradı ve buraya geldiğini söyledi. Annem seni mi aradı? | Open Subtitles | إتصلت أمك وقالت أنك قادم لزيارتي |
Lucy bana isminizi ve adresinizi verdi... ve sizin ne kadar iyi olduğunuzu anlattı... ve başıma bir şey gelirse... gelip sizinle konuşabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لوسي أعطني اسمك وعنوانك.. وقالت أنك طيبة ... .. |
Ben annen. Sharon arayıp, eve döndüğünü söyledi. | Open Subtitles | إنها أمك شارون أتصلت وقالت أنك في المنزل . |
Oprah beni aradı ve şovu iptal ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أوبرا كلمتني. وقالت أنك ألغيت اللقاء |
Bana geldi ve işin içinde senin olduğunu düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد أتت لي وقالت أنك مشترك بالأمر |
Buraya hiç gelmediğini söyledi, yani... | Open Subtitles | وقالت أنك لاتأتي هنا مطلقًا,لذلك.. |
Evet, birlikte çalıştığı en iyi ikinci kişi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنك ثاني شخص تحب العمل معه |
Senin gece boyunca işte olacağını söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنك ستكون بالعمل طوال الليل. |
Bakıcı aradı ve hastanede olduğunu söyledi, ...ben de çocukları toparladım ve en kötüye hazır olmalarını söyledim. | Open Subtitles | أتعلم جليسة الأطفال إتصلت وقالت أنك بالمستشفى لذا جمعت الأطفال وأخبرتهم -لنتحضَّرَ للإحتمال الأسوء |