Ona Maggie'yi anlattım ve bana dedi ki halledeceğini söyledi. | Open Subtitles | ، أخبرتها عن ماجي .. وقالت بأنها سـ ستحل الأمر |
O da arayıp seni görmek zorunda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأنها اتصلت للتو وقالت بأنها يجب أن تقابلك أيضاً |
Bugün tanıştık. Yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد التقيتها اليوم ، اتصلت بي وقالت بأنها ستساعدني |
Veronica bana seni sevdiğini söylemişti ki kendisi birini kolay kolay sevmez. | Open Subtitles | فرونيكا أخبرتني بأنها تحبك وقالت بأنها لا تحب بسهولة |
Ama, herneyse, çıkacağımız günü beni aradı ve... unutmuş, başka planları varmış. | Open Subtitles | لكنها قامت بألغاء موعدنا للخروج معاً وقالت بأنها قد نسيت امور اخرى |
Kadın erkek arkadaşına karşı açılan davanın düşürülmesini istemiş, aksi taktirde basına her şeyi açıklamakla başkanı tehdit etmiş. ve arabayı da saklamaktan çok memnun olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | قام بإسقاط التهم عن عشيقها وقالت بأنها تود حقاً الإحتفاظ بالسيارة |
Sadece ısınıyordum, ve sonra karım arayıp, eve geri dönmezsem... oğlumu da alıp evi terk edeceğini söyledi. | Open Subtitles | كنت فقط في فترة إحماء وبعد ذلك زوجتي إتصلت وقالت بأنها ستأخذ إبني |
Ona bir liste verdim, ve o her şeye bakacağını söyledi, | Open Subtitles | نعم، أعطيتها قائمة بهم وقالت بأنها ستبحث عنهم |
Lindsey, Haley ile konuştu ve evi boşaltmasını söyledi. | Open Subtitles | وليندزي تَكلّمتْ مع هايلي وقالت بأنها ستخلِي المنزل |
- Çok geç. Bir saate varacağını söyledi. | Open Subtitles | إنها في طريقها، وقالت بأنها ستكون هنا بعد سّاعة. |
Seninle konuşmak için geldiğinde sana ne söyledi? Hiçbir şey. | Open Subtitles | عندما جاءت من قبل وقالت بأنها تريد محادثتك، ما الذي قالته لك؟ |
Yoldan aradı ve hemen geleceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اتصلت لتوها يا صاح وقالت بأنها ستعود قريبًا. |
Yoldan aradı ve hemen geleceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اتصلت لتوها يا صاح وقالت بأنها ستعود قريبًا. |
Kutuyu çalmazsam, ona zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنها ستؤذيه إن لم أسرق هذا الصندوق |
Müzeye gitmiştik, iyi olmadığını söyledi ve sonra ortadan kayboldu. | Open Subtitles | ذهبنا للمتحف وقالت بأنها تشعر بتوعّك وبعدها رحلت. |
Arkadaşın, iş istemeye geldi, ama iş istemedi, bilgi istedi, ve bunun için para vereceğini söyledi. | Open Subtitles | و أقبلت صديقتك تسأل عن وظيفة لكنها ما كانت ترغب بها وإنما بالمعلومات وقالت بأنها ستدفع مقابل ذلك |
Ayrıca işten döndüğünü söylemişti. | Open Subtitles | وقالت بأنها لتوها عادت من العمل |
Bir saat içinde döneceğini söylemişti. | Open Subtitles | وقالت بأنها ستعود بعد ساعة |
Tetrası olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وقالت بأنها تملك "تترا". |
Silahı bir suyun yanında gördüğünü söylemiş. | Open Subtitles | وقالت بأنها رأته بالقرب من مصدر ماء |