ويكيبيديا

    "وقال أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söyledi
        
    • patlatan bir
        
    • söyledi ve
        
    Adam, yan etkilerin diğer deneklerde görülmediğini ve garip bir kaza olduğunu söyledi. Open Subtitles وقال أنّه لا يوجد أحد آخر لديه أي آثار جانبية وكان حادث غريب
    Küçük bir sınav yapıp beni işe alabileceğini ama bunun senin kararın olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أعطاني اختباراً صغيراً وقال أنّه موافق على تعييني لكنّ القرار راجع إليكَ
    Borcu geri ödeme konusunda biraz sıkıntı olduğunu söyledi. Open Subtitles وقال أنّه يُعاني من مشكلة في سداد القرض.
    Sokaklarda, uyusturucu saticilarini ve zulalarini patlatan bir adamdan bahsedildigini duymus. Open Subtitles وقال أنّه سمع شائعات حول رجل في الشوارع يُفسد تجارة المخدرات ويغرق مخابئهم...
    Bunu diyeceğinizi söyledi ve cevap hayır randevunuz yok. Open Subtitles قال أنّكِ ستقولين هذا وقال أنّه ليس لكِ أن ترفضي
    Annesi şehir dışındaydı ve ardından bir şeyler yazması için zamana ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles غادرت أمّه المدينة. وقال أنّه يحتاج وقتاً للكتابة.
    Çok sinirlendi. Bunun ne suç için ne de para için olduğunu söyledi. Open Subtitles غضب منّي، وقال أنّه ليس مُجرم، وأنّ هذه السرقة لا تتعلّق بالمال.
    Güçlü bir ses altı patlayıcı düzeneği olduğunu söyledi. Open Subtitles وقال أنّه جهاز تفجير دون سرعة الصوت
    En iyisinin o olduğunu söyledi. Onu tutmam için bastırdı epey. Open Subtitles وقال أنّه الأفضل، وأصرّ على إستخدامه.
    Rumple bizi New York'da buldu, eski dostlarına ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles عثر (رامبل) علينا في "نيويورك" وقال أنّه بحاجة لبعض الأصدقاء الجدد
    Gordon, birkaç gün önce beni buldu. Yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles وجدني (غوردون) قبل يومين وقال أنّه يحتاج إلى مساعدتي
    2 gün önce Ted beni aradı ve başının belâda olduğunu söyledi. Yardıma ihtiyacı vardı. Open Subtitles إتّصل بي (تيد) قبل يومين، وقال أنّه في ورطة،
    Bertram'la konuştum ve bunun iki tarafın da kazanacağı bir iş olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد غادرتُ مكتب (بيرترام) للتو، وقال أنّه مكسب للطرفين.
    Akşam 19:00 yayınında CBI'ın bir şüpheliyi tutukladığını açıkladıktan hemen sonra birisi gizli bir numaradan bana mesaj attı ve San Joaquin Katili olduğunu söyledi ve bu adresi verdi. Open Subtitles بعد برنامج الساعة السابعة، حيث سأعلن أنّ مكتب (كاليفورنيا) للتحقيقات لديه شخص بالحجز. راسلني شخص برقم محجوب، وقال أنّه القاتل (سان جواكين)، ثمّ أعطاني هذا العنوان.
    Tedavinin bir parçası olduğunu söyledi. Open Subtitles " وقال : "أنّه جزءٌ من العلاج
    Jason'un eşgalini tanıdı ve Jason'un orayı ziyaret eden kişilerden biri olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد تعرّف الآن على وصف (جيسون)، وقال أنّه كان واحد من مجموعة من الناس الذين اعتادوا على زيارة تلك الوحدة في ساعات مُتأخّرة من الليل.
    Dunlop Yatırım'daki bir bilgisayara girdi ve onları zayıf yaptığım için bunun benim suçum olduğunu söyledi. Open Subtitles إخترق خادماً في "(دانلوب) للإستثمارات" وقال أنّه خطئي لأنّه جعلتها عرضة للهجمات...
    Sokaklarda, uyuşturucu satıcılarını ve zulalarını patlatan bir adamdan bahsedildiğini duymuş. Open Subtitles وقال أنّه سمع شائعات حول رجل في الشوارع يُفسد تجارة المخدرات ويغرق مخابئهم...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد