Bence öldüğü gece bir hap aldı ve o haptaki zehir yavaşça yayıldı ve onu öldürdü. | Open Subtitles | ولكنى مؤمن انه فى ليلة وفاتها قد تناولت ايضا كبسولات الكبد .. , والذى خرج منها بطيئا وقتلها |
9$ değil sadece 7.50. O hayır dedi. Ve sonra içeri girip onu öldürdü, ki bunu planladığına dair en ufak fikrim yoktu. | Open Subtitles | كان السعر 9 والان 7.50 قال لا وبعد ذلك ذهب للداخل وقتلها |
Sanırım sizin kulübünüzde çalışıyordu ve üyelerinizden biri tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | أعتقد انها كانت تعمل في ناديكم وقتلها أحد أعضائكم. |
Eve gitmek istemiyorum. Beyaz meşe kazdığını alıp onu öldürmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد العودة للبيت، بل أريد أخذ وتد السنديان الأبيض وقتلها |
10 yaşında bir kız. Tecavüze uğramış, öldürülmüş. | Open Subtitles | فتاة في العاشرة من عمرها تمّ اغتصابها وقتلها |
Daha sonra çığlık atan Razan'a yönelmiş ve yakın mesafeden başının arkasına tek bir mermiyle onu öldürmüş. | TED | وبعدها توجه لرزان التي كانت تصرخ وبطريقة الإعدام ذاتها، بطلقه واحدة، أطلق النار على رأسها من الخلف، وقتلها. |
Birkaç mücevher çalmış ve öldürmüş onu. | Open Subtitles | يبدوا أن لص أقتحم بيتها فى اليوم التالى للجنازه سرق بعض المجوهرات وقتلها |
Şimdi eski FBI ajanı Elizabeth Keen'in vurulduğu ve öldürüldüğü ile ilgili haberler aldık. | Open Subtitles | وقد وصلتنا تقارير للتو تقول بأن " العميلة الفيدرالية السابقة " إليزابيث كين تم إطلاق النار عليها وقتلها |
Evime zorla girdi, parmak izimin olduğu mutfak bıçaklarımdan birini aldı, ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وانه كان قد اقتحم منزلي واخذ أحد سكاكيني من المطبخ والتي تحمل بصماتي وقتلها بها |
Ve tam bu sırada da saldırgan tek bir atış yaptı ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وبعدها بلحظات دخل المجرم وأطلق رصاصة وقتلها. |
Belki de onu tanıdı, O da endişelenip onu öldürdü. | Open Subtitles | ربما تعرفت عليه، ففقد أعصابه وقتلها |
Belki yemek yapıyordu ve... boynuna ulaştı ve onu öldürdü. | Open Subtitles | اذا ربما كان يطبخ و وصل لعنقها وقتلها |
Üç yıl önce, Marissa Kagan Kuzey Connecticut Üniversitesi öğrencisi kampüsü dışındaki evinde silahla vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | قبل 3 سنوات ، ماريسا كيجان طالبة في جامعة شمال كونكيت تم اطلاق انار عليها وقتلها في شقتها خارج الحرم الجامعي |
Dağ tarafından tecavüze uğrayıp öldürüldü. | Open Subtitles | تم إغتصابها وقتلها بواسطة الجبل. |
Benim arkadaşımdı ve gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | كانت صديقتي، وقتلها تماماً أمامي |
onu öldürmek, grubun ihtiyaçlarının mantıksal bir uzantısı olabilir. | Open Subtitles | وقتلها سيكون نتاجًا منطقيًا لحاجة المجموعة |
O zaman neden devam edin ve benim için onu öldürmek değil, | Open Subtitles | فلماذا لا تذهب إلى الأمام وقتلها بالنسبة لي، |
Tek şansım sizinle birlik olup onu öldürmek. | Open Subtitles | فرصتي الوحيدة هي التحالف معكم وقتلها. |
Üniversite 1. sınıf Sally Lennon adında bir kız Brassard Üniversitesi Müzik Festivali'nde tecavüz edilip öldürülmüş. | Open Subtitles | طالبة جامعية اسمها سالى لينون تم اغتصابها وقتلها فى احتفال جامعة براسارد الموسيقى |
Ra tarafından öldürülmüş fakat ondan önce inandığı şeylerin tohumlarını ekmeye başarmış. | Open Subtitles | - رع وجدها وقتلها .. لكن -ليس قبل ولادة حركتها |
Evlat, partiye dönüp onu öldürmüş olabilirsiniz. | Open Subtitles | بُني، كان يمكن أن تعود بسهولة إلى الحفلة وقتلها |
Ve adam da işi çığırından çıkarıp öldürmüş onu. | Open Subtitles | وتمادى في الامر كثيراً وقتلها |
..vurulduğu ve öldürüldüğü ile ilgili haberler aldık | Open Subtitles | تُفيد بأن العميلة الفيدرالية السابقة " إليزابيث كين " ـ تم إطلاق النار عليها وقتلها |