Yani durumunu istediği zaman değiştirebilir. | Open Subtitles | ما يعني أنه يمكنه تغيير موقفه وقتما أراد |
- Tasmayı takmanın onun fikri olduğunu ve istediği zaman çıkarabilmesi gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول لأن الطوق كان فكرته فيمكنه إزالته وقتما أراد |
Şimdi Remus, içki izinlerini istediği zaman doğruca içki kaynağından alabilir. | Open Subtitles | والآن فإن "ريمس" يمكنه شراء أذون الكحول مباشرة من مصدره وقتما أراد. |
- Tasmayı takmanın onun fikri olduğunu ve istediği zaman çıkarabilmesi gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول لأن الطوق كان فكرته فيمكنه إزالته وقتما أراد -لا |