| "Ve artık değerli vaktimi seninle harcamaya hiç niyetim yok." | Open Subtitles | وأنا لست مستعدة بعد الآن" "بأن أضيع وقتي الثمين عليك |
| değerli vaktimi size mesaj bırakmakla geçiriyorum bu 13. kez oluyor. | Open Subtitles | إني أستخدم وقتي الثمين لأترك رسالة لك للمرة الثالثة عشر |
| Yani değerli vaktimi sana şikayet ederek geçirmeyi bırakmalı ve geri dönmeliyim. | Open Subtitles | لذلك ربما ينبغي أن أتوقف عن إضاعة وقتي الثمين بـ الشكوى اليك و اعود |
| Hiç bir şey bunu değiştirmeyecek ve değerli zamanımı seninle konuşarak harcayamam | Open Subtitles | لا شيء سَيُغيّرُه .. ولن أضيع وقتي الثمين بالكلام معك |
| değerli zamanımı ve paramı boşa harcayacaksan bunu başkasıyla yapmanı öneririm. | Open Subtitles | الآن، لو ستُضيعي وقتي الثمين ومالي أقترح عليكِ الإنضمام إلى شخص آخر، هل تسمعيني؟ |
| Saçmalık bile olsa duruşma değerli zamanımı alır. | Open Subtitles | المحكمة تطلّب وقتي الثمين وإن وكانت مهزلة. |
| Ben de değerli vaktimi bu minyatür arkadaşını kontrol ederek geçireceksem lafına dikkat etmesi lazım. | Open Subtitles | ولو كان علي أن{\pos(192,230)} أمضي وقتي الثمين {\pos(192,230)}،في الإشراف على صديقك القصير -فيُستحسن لهُ أن يراقب لسانه |
| Ben değerli zamanımı başa harcamam. | Open Subtitles | لن أضيع وقتي الثمين |
| * Şimdi değerli zamanımı boşa harcama * | Open Subtitles | * الآن لا تقم بإضاعة * * وقتي الثمين * |