Ve bu meteor çarptığında zamanımı Bölge yarışmasına hazırlanarak harcıyor olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون هنا أقضي وقتي في هذه الغرفة أحضر للتصفيات الجهوية. |
zamanımı, şaşırtıcı başarılarımız ve üzücü başarısızlıklarımız ile insan aklının nasıl çalıştığını anlamaya harcarım. | TED | أمضي وقتي في محاولة فهم كيفية عمل العقل البشري، فيما بين إنجازاتنا العظيمة إلى حالات فشلنا المخزي. |
Her Whitopia'daki zamanımı bir antropolog gibi geçirdim. | TED | ضبطت وقتي في كل مدينة وكأنني عالِمٌ بِالأَنْثُروبولوجْيا. |
Ben daha seveceğim kişiyi bulamadım çünkü vaktimi seni severek geçiriyorum. | Open Subtitles | لم أجد من أحبّ بعد لأنّني أمضي كلّ وقتي في حبّك |
Hoş kızları severim. Sadece vaktimi onları okuyarak geçirmekten hoşlanmam. | Open Subtitles | ولكنني أظن أني اضيع وقتي في قراءة مثل هذه المجلات |
Bu nedenle zamanımı demokrasiyi öğreterek, tavsiye ederek ve uygulayarak geçiriyorum. | TED | ولهذا قضيت معظم وقتي في التدريس والتبشير وممارسة الديمقراطية. |
Yeraltı Dünyası'ndaki zamanım doldu. Seninki de dolabilir. Dediğimi yap yeter. | Open Subtitles | نفد وقتي في العالَم السفليّ ووقتك سينفد أيضاً، فنفّذي ما أقوله |
Ben vaktimi sokaklarda, davranış bilimci yeteneklerimi hayvanlar alemi üstünde kullanarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيتُ معظم وقتي في الهواء الطلق، مُطبّقاً مهاراتي السلوكيّة على المملكة الحيوانيّة. |
Başından beri belirttiğim gibi, dışarıda yüz binlerce güzel fikir var. öyleyse ben neden zamanımı şu an var olmayan bir şey için harcadım. | TED | الآن ،وكما اقترحت في البداية هناك آلاف الآلاف من الأفكار الجيدة هنا و هناك، لكن لماذا استغرقت جل وقتي في عرض أشياء غير موجودة |
zamanımı içerek, kumar oynayarak, sevişerek geçirdim. | Open Subtitles | كنت أمضي وقتي في الشراب والمقامرة وممارسة الحب |
Ceza avukatı, yani... zamanımı mahkeme salonlarında geçirmek isterim. | Open Subtitles | حسناً , أنا أستمتع بأعمال المحاكمات.. لذا أود أن أقضي وقتي في قاعة المحكمة |
Sağolun, ama galiba zamanımı evimde, ailemle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | شكرا لك ولكن أعتقد أنني أريد أن أقضي وقتي في المنزل |
Neden zamanımı seninle konuşarak harcıyorum ki? | Open Subtitles | انسى ذلك لماذا اضيع وقتي في التحدث لهذا الرجل ؟ |
Eğer yerinizde olsaydım, bütün zamanımı yatakta geçirirdim. | Open Subtitles | اذا كنت مثلكم كنت سأقضي كل وقتي في السرير. |
Tüm saygımla vaktimi tuvaletlerde sert davranmaya çalışarak harcamayı cidden sevmiyorum. | Open Subtitles | مع احترامي. لا أريد أن أقضي وقتي في القتال في المراحيض |
Ama bilirsin, zamanımın çoğunu çeşitli idare binalarını işgal ederek geçirdim. | Open Subtitles | لكن، كما تعلم، قضيت معظم وقتي في اقتحام الـمـبـانـي الإداريـّة |
Maldivler'e ilk gittiğimde, dalış hastasıydım, neredeyse tüm zamanım suyun altında geçiyordu. | TED | حين ذهبت إلى الملاديف أول مرة، عاقداً العزم على الغوص، قاضياً معظم وقتي في الماء وتحت سطحه. |
Zamanımın çoğunu Restrepo adında küçük bir karakolda geçirdim. | TED | أمضيت أغلب وقتي في قاعدة صغيرة تدعى ريستريبو. |