Biliyor musun, Bart, seninle vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | هل تعرف بارت أنا حقا أحب أن أقضي وقتي معك |
Niye seninle vakit harcıyorum ki elimde zayıf olan varken? | Open Subtitles | لمَ كنتُ أضيع وقتي معك وأنا أملك الضعيف؟ |
Gerçekten hoş biri olduğunu ve Seninle zaman geçirmeyi sevdiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | انا اجدك شخصاً لطيفاً جداً ودائما ارغب في قضاء وقتي معك |
Şimdi beni öp ve neden seninle vaktimi harcadığımı hatırlamamı sağla. | Open Subtitles | ، والآن لاتجعلني أتذكر أني سأضيع وقتي معك |
seninle zamanımı boşa harcıyorum. | Open Subtitles | إني أضيع وقتي معك. |
...okumayı yazmayı öğretebilirsiniz fakat sonunda evlenmediyseniz "vaktimi seninle harcadığıma inanamıyorum." derler. | Open Subtitles | لو أنتهى الأمر ولم تتزوجها ستقول لا أصدق أنني ضيعت وقتي معك |
Belki de zamanımı seninle harcamasaydım şimdi ben de geçmiş olurdum! | Open Subtitles | ربما لو لم اضيع وقتي معك .. لكنت ناجح انا ايضاً |
Garip göründüğünü biliyorum ama ben gerçekten... işten çok seninle vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | ... حَسناً، أَعْرفُ ... أمر غريبُ لَكنني في الحقيقة أفضل أَن أقضي وقتي معك على العمل |
seninle vakit geçirmek hoşuma gitti. | Open Subtitles | استمتعت بقضاء وقتي معك |
Seninle zaman kaybettiğime inanamıyorum. Beni kandırdın. | Open Subtitles | لا أصدق أنني أضعت وقتي معك لقد كنتي تستدرجينني فحسب |
Sadece Seninle zaman geçirmek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أمضي وقتي معك. |
Seninle zaman harcamıyorum. | Open Subtitles | ولا أعني أنني اضيع وقتي معك |
seninle vaktimi boşa harcadım. | Open Subtitles | لقد أضعت وقتي معك |
Curtis'e göre seninle vaktimi boşa harcıyormuşum. | Open Subtitles | كورتيس) لديه فكرة انني اضيع وقتي معك) |
Sonra da vaktimi seninle geçireceğim. | Open Subtitles | وبعدها سأستغل وقتي معك |
Dürüst olmak gerekirse, tüm zamanımı seninle geçireceğim. | Open Subtitles | بصراحة، أُُفضل قضاء كل وقتي معك |