Elbette hayır. bu sabah erkenden ona uğradım. | Open Subtitles | السماوات، لا، تَوقّفتُ في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
Şimdi bu sabah niye erkenden kalktığını biliyorum. | Open Subtitles | الآن أَعْرفُ لِماذا نَهضتَ لذا في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
Coral Gables bölgesi sakinleri bu sabah bir bomba ihbarıyla şaşkınlık... | Open Subtitles | أسكتْ هدوءَ هذه الجَمَلوناتِ المرجانيةِ الحيّ حُطّمَ في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح مِن قِبل... |
"Jimmy Cooper, bu sabah aşırı dozdan dolayı hayatını kaybetti." | Open Subtitles | جيمي cooper o. D. ' D في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
Ekibim, Lake Mead'den bu sabah çıkarılan birinin olayını soruşturuyor. | Open Subtitles | فريقي يَتحرّى a عوّام تَعافى مِنْ شرابِ عسل البحيرةِ في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
Yargıç Fingerhut bu sabah Okyanus'da bir porno sinemasında kalp krizi geçirmiş. | Open Subtitles | القاضي Fingerhut كَانَ عِنْدَهُ نوبة قلبية في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح... . . في مسرح دعارةِ على المحيطِ. |
Cinayet masasından birinin, Crandon Marinası'nın dışında... bu sabah bir yarışma yapıldığını söylediğini duydum. | Open Subtitles | شخص ما في القتلِ... أخبرَني تلك كان هناك a مسابقة خارج كراندون مارينا حقاً في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
Daha bu sabah hayatını kaybetti! | Open Subtitles | هو ماتَ في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح! |