Fakat bunlar 350 yıla kıyasla çok uzun zaman önceydi. | TED | لكن ذلك حصل قبل وقت طويل جدا مقارنة بـ بما قبل350 سنة قصيرة. |
Rebecca yeni bir s. k aramaya başlamadan önce çok uzun zaman geçmesi gerekicek. | Open Subtitles | سيمر وقت طويل جدا قبل ان تبحث ريبكا عن قضيب اخر |
Gittiğin yere ulaşmak çok uzun zaman alıyor. | Open Subtitles | هذا سياخذ منك وقت طويل جدا لتعرف اين تذهب |
Aklımıza bu fikrin gelmesinin ardından, bir prototip geliştirmek için Çok uzun bir çalışma süresi başladı. | TED | بعد تلك اللحظة من الإلهام، جاء وقت طويل جدا من الجهد لتطوير نموذج أولي. |
- Uzun zaman önce. Harikaydın. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | من وقت طويل جدا ، لقد كنت عظيما |
Asla Çok uzun bir zaman. | Open Subtitles | انه وقت طويل جدا |
Nereye gittiğini görmeden yaşamak için çok uzun zaman. | Open Subtitles | وقت طويل جدا للعيش، دون أن تحصل على رؤية لوجهتك. |
Bir erkeğe karşı böyle hissetmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | اقصد انا لم اشعر بهذه الطريقة مع شخص منذ وقت طويل جدا |
Batman bu işte çalışalı çok ama çok ama çok ama çok ama çok, çok, çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | باتمان كان في وظيفة ل، جدا، جدا، جدا، جدا، جدا، جدا، جدا، وقت طويل جدا. |
çok uzun zaman sonra ilk kez karşılaşıyoruz Doktor. | Open Subtitles | حان وقت التحدث دكتور بعد وقت طويل جدا |
Çok, çok uzun zaman önce oldu o zaten. | Open Subtitles | لقد خدعت نفسي منذ وقت طويل جدا |
Beni için çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل جدا ًبالنسبة لي |
çok uzun zaman önce olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه كان من وقت طويل جدا |
George, o çok uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | جورج, هذا كان من وقت طويل جدا |
çok uzun zaman oldu. Çok çok uzun zaman. | Open Subtitles | كان وقتا طويلا، وقت طويل جدا |
çok uzun zaman. | Open Subtitles | وقت طويل جدا. |
Ama Çok uzun süredir burdaymış diyebilirim. | Open Subtitles | أود أن أقوله هو كان هنا منذ وقت طويل جدا. |
- Dolap orada. - Uzun zaman oldu. | Open Subtitles | انها الخزانة - مر وقت طويل جدا - |
Asla, çok Çok uzun bir zaman. | Open Subtitles | انه وقت طويل جدا |