– burada oturuyorum ve bir cyborgun Boş zamanlarında dalış yaptığını görüyorum. | Open Subtitles | اجلس هنا واشاهدك تذهبين للغطس في وقت فراغك |
- Boş zamanlarında, olur mu bilmem ama, Latince konuşmayı ve okumayı öğreneceksin. | Open Subtitles | في وقت فراغك ، إن كان لديك وقت فراغ ستتعلم بأن تتحدث وتقرأ اللغة اللاتينية |
Boş zamanlarında ne yapacağını sana söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخبرك ما الذي تفعله في وقت فراغك. |
Boş vaktinde ne yaptığın beni ilgilendirmez, yeter ki benden popona vurmamı isteme. | Open Subtitles | مهما تفعله في وقت فراغك هذا يخصك طالما لا تسألني لأضربك، فسنكون بخير |
Onlarla Boş zamanında uğraşabilirsin. | Open Subtitles | لو انك استطعت ان تعبر الأمر بنجاح يمكنك ان تتعامل معهم في وقت فراغك |
Evet, ayrıca boş zamanını bir yanık kurbanına yüz nakli yaparak geçirmek istemedin. | Open Subtitles | لا تريد قضاء وقت فراغك في نقل وجه إلى ضحية محروقة |
Boş zamanınızda okuyun. Diğer bir adama ilişkin bir ipucu yok. | Open Subtitles | اقرأها في وقت فراغك لا يوجد تلميح لرجل آخر |
Boş zamanlarını artık böyle mi geçireceksin beni gözetleyerek mi? | Open Subtitles | اهكذا ستمضين وقت فراغك الآن تتجسسين علي؟ |
Boş zamanlarında seni rahatsız etmemi istemediğini biliyorum ama, seni özledim. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تحبين أن أزعجكِ أثناء وقت فراغك لكني إشتقتُ لكِ |
Boş zamanlarında ajanlık mı yapıyorsun? | Open Subtitles | أو أنك تقوم ببعض التجسس في وقت فراغك |
Böylece Boş zamanlarında beni gözlemleyebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تراقبيني في وقت فراغك. |
Boş zamanlarında ne yapacağın, senin bileceğin iş. | Open Subtitles | ما تفعله في وقت فراغك يعنيك أنت فقط |
Belki de onu Boş zamanlarında kendi başına denemelisin. | Open Subtitles | ربما عليك أن تجربها بنفسك وفي وقت فراغك |
Boş zamanlarında bu işi yaptığının farkındasın. | Open Subtitles | ما تفعله في وقت فراغك هو شيء خاص بك |
Bu işi kabul edebilirsin ve hayırseverliğini de Boş zamanlarında yaparsın. | Open Subtitles | وتقوم بالعمل الخيري في وقت فراغك |
Boş vaktinde başka bir yerde olmayı tercih edersin. | Open Subtitles | أنا أفكر أنّك سترغب في التواجد في مكان آخر بدلا من هذا في وقت فراغك. |
Gazete küpürümü sana bırakıyorum. Boş vaktinde incelersin. | Open Subtitles | هاك, سأترك لك نسخة لتتصفحيها في وقت فراغك |
Boş vaktinde gidip peri masalları oku. | Open Subtitles | أنا أقول لك أن تذهب لقراءة بعض القصص الخيالية في وقت فراغك. |
Ve Boş zamanında, İrlandalı Turist Heyeti için çalışırsın. | Open Subtitles | وفي وقت فراغك انك تَعْملُ لللوحةِ السياحيةِ الآيرلنديةِ |
Boş zamanında ne yapıyorsun bilmiyorum ama beni pazar bowling turnuvasında izlemek? | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الذي تفعله في وقت فراغك ولكن تتبعني لدوري البولينج يوم الأحد؟ |
boş zamanını her zaman bu şekilde mi geçirirsin, koca göt? | Open Subtitles | هل هكذا تقضي وقت فراغك يا ذو المؤخرة السمينة؟ |
Boş zamanınızda da hayat mı kurtarıyorsunuz? | Open Subtitles | وفى وقت فراغك تنقذ الارواح؟ |
Boş zamanlarını böyle değerlendirmek istiyorsan sen bilirsin. | Open Subtitles | اذا هكذا تريدين قضاء وقت فراغك |