zamanım yok. Yılın 51 buçuk haftası yollardayım ve bu halimi fazlasıyla seviyorum. | Open Subtitles | لا وقت لدي , فأنا اتجول منذ 51 ونصف اسبوع زيادة عن عام |
Aranıyorum! Kızlara ayıracak zamanım yok! | Open Subtitles | أنا مطلوب في جريمة قتل لا وقت لدي لأحظى بمهبل |
Garantide olmak için her konuda her şeyi bilmem lazım ama vaktim yok. | Open Subtitles | لأكون مؤمناً سأتعلم كل شئ عن كل شئ لكن لا وقت لدي الآن |
Evde beni bekliyorlar. Yapacak işlerim var. Oyuna vaktim yok. | Open Subtitles | لدي من ينتظرني في البيت و لا وقت لدي لمثل هذه الألعاب |
- Bu katlanılması gereken bir durum. Bu tip küçük şeylere ayıracak vaktim yok. | Open Subtitles | إنه عبء يجب أن نتحمله لا وقت لدي لهذه الاهتمامات التافهة |
- Bu katlanılması gereken bir durum. Bu tip küçük şeylere ayıracak vaktim yok. | Open Subtitles | إنه عبء يجب أن نتحمله لا وقت لدي لهذه الاهتمامات التافهة |
Bunları dinleyecek vaktim yok. | Open Subtitles | لا وقت لدي لهذا. |
vakit yok gençler. Hazırlanmam gereken bir kale saldırısı var. | Open Subtitles | ليس هناك وقت, لدي هجوم على حصن يجب ان استعد له. |
Benim zamanım yok. 10 puanlık artışı sağlamak için 8 günüm var. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لدي فقط 8 أيام لكي ترتفع نقاطي 10 نقاط |
Alarm durumundayız. bunun için zamanım yok. | Open Subtitles | لدينا حالة إنذار عالية، ولا وقت لدي لهذا |
Benim zamanım yok. 10 puanlık artışı sağlamak için 8 günüm var. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لدي فقط 8 أيام لكي ترتفع نقاطي 10 نقاط |
Bayaz Saraya sana arka çıkmaya gelmeye, ve bir tek sen önemliymişsin gibi zorla çağrılmaya zamanım yok. | Open Subtitles | لا وقت لدي لأركض إلى البيت الأبيض كلما أردت ذلك كأنك الشخص الوحيد المهم. |
Bak senin hayatın iyiymiş gibi davranacak vaktim yok. | Open Subtitles | اسمعي، لا وقت لدي لأتظاهر أن حياتك بخير. |
Evet, dans etmek için pek vaktim yok. Hep bando, bando, bando. | Open Subtitles | نعم، لا وقت لدي للرقص الأمر يتعلق بالفرقة، الفرقة فقط |
Sana ayıracak vaktim yok. | Open Subtitles | المشاكل لا تُحصى الآن لا وقت لدي أضيعه معك |
Artık böyle saçmalıklara ayıracak vaktim yok. | Open Subtitles | لا وقت لدي أهدره على هذا, حسنا |
Bu saçmalıklara ayıracak vaktim yok! | Open Subtitles | لا يوجد وقت لدي لهذا لكل هذا الهراء |
Gizli ve senin yetkin yok benimse buna ayıracak zamanım. | Open Subtitles | سرّي ولا تملكين الصلاحية. لا وقت لدي لهذا. |
Biliyor musunuz, buna ayıracak zamanım yok. | Open Subtitles | اسمع, تعلم, لا وقت لدي لهذا. |
- Ders dinleyecek vaktim yok Scotty. | Open Subtitles | - لا وقت لدي للمحاضرات |
- Ders dinleyecek vaktim yok Scotty. | Open Subtitles | - لا وقت لدي للمحاضرات |
- Vofıl yapmaya vakit yok. | Open Subtitles | -لا وقت لدي لتحضير الكعك المحلي |