Çocuk kitapları yayımlayan büyük bir yayımcı ironik olarak çocuklarla çalışmadıklarını söyledi. | TED | وقد قالت إحدى دور النشر للأطفال أنها لاتتعامل مع الأطفال |
- Haberleşiyoruz, Teri'yle boşandığınızı söyledi. | Open Subtitles | مازلت على إتصالٍ بها, وقد قالت أن تيري و أنت قد إنفصلتم بشكل نهائي عن بعض. |
Polis dedektifi sizin sol arkanızdaki kişinin size dokunamayacağını deneyimlerine dayanarak söylediğini mi söyledi? | Open Subtitles | وقد قالت بالضبط أنني لم أكن الفاعل أخبرْتُه أنها شاهدة مُهمّة، لذا دعها تدخل |
Devlet, okula iki saat uzaklıktaki çocuklar otobüsle taşınmalı dedi. | Open Subtitles | وقد قالت الولاية إن عليها أن تسافر ساعتين بالحافلة للمدرسة |
Ve şehre geldi ve etrafta aceleyle koşturuyordu ve dedi ki, " Yeni ayakkabılar almam lazım!" | TED | وقد جائت على عجلة وقد قالت .. يتوجب علي شراء حذاء جديد |
Çok iğrençti, annem de yokmuş gibi davran dedi. | Open Subtitles | حسنا لقد غدا كابوس مزعج في الآونة الأخيرة وقد قالت لي أمي أن تجاهله |
Onu hastanede gördüm... ve bana seninle tartıştığını söyledi. | Open Subtitles | لقد رأيتها في المستشفى وقد قالت انها نوعا ما تشاجرت معك |
Biz Maddie'ye çanta aldık ve o da senin hediyenle uyum sağlayacağını söyledi. | Open Subtitles | أحضرنا لمادي حقيبة وقد قالت انها ستلائم ما يسحصره بين لي |
Ve Kraliçe de aklımı dinlememi söyledi. | Open Subtitles | وقد قالت الملكة أن علي الإستماع لما يقوله عقلي |
Ameliyatın bir zarara yol açarsa bunun kalıcı olabileceğini de söyledi. | Open Subtitles | حسناً, وقد قالت أيضاً انه إذا سببت الجراحة ضرراً فقد يكون هذا الضرر دائماً |
Pseudofolliculitis'im olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقد قالت لي أنني مصاب بالتهاب الجريبات الكاذب |
Dr. Samuels'le randevum vardı ve bana gidebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لقد اجتمعت مع د.سامويلز وقد قالت انه بامكاني الخروج |
Kızımı son gördüğümde bana bunu verdi ve bunu taktığım sürece başıma kötü bir şey gelmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | أبنتي أعطتني هذا في آخر مرة رأيتها بها وقد قالت لا شيء سيء سحدث لي طالما أرتديه |
Evet, gerçekten de Green Day'deki adamların onunla seks yapmak istediklerini söyledi. | Open Subtitles | نعم، وقد قالت بالضبط إن ذلك الرجل من جرين داي كان يرغب بممارسة الجنس معها |
Bir isim verene kadar onu bırakmadığını söyledi. | Open Subtitles | وقد قالت أن المُهاجم لم تدعها تذهب حتى أعطتها اسمًا |
ve dedi ki “Artık tekrar yürüyebildiğime göre geri dönüp okuldaki çalışmalarımı tamamlayabilirim.” | TED | وقد قالت: "حسنا، الآن أستطيع المشي مجددا، أنا أستطيع الرجوع واكمال دراستي" |
Geçen gün bununla ilgili bir çevrecinin önünde konuştum. Şöyle dedi: ''Neden insanları savunuyorsun? | TED | تحدثت عن هذا أمام عالمة بيئية منذ مدة يسيرة، وقد قالت: "لمَ تدافع عن البشر؟ |
Bana ne dese beğenirsin? "Merak etme bugünlerde uçaklar kendi kendilerine uçuyor." dedi. | Open Subtitles | وقد قالت لي:"لا تقلقي، فطائرات هذه الأيام" |
12 yaşındaki kızı Cassidy başkan yardımcılığı için karar verirken yap anne, Vali Grant Tanrı'nın yolunda dedi. | Open Subtitles | عندما كنت أفكر في تولي منصب نائبة الرئيس أم لا وقد قالت لي:"اقبلي يا ماما "الحاكم غرانت يمشي بنور الله" |
Suyun altındaki kadın dün akşam tarlada bana anneni kurban etmezsen hasat mahvolacak, dedi. | Open Subtitles | .لقد كانت هي تحت الماء وقد كانت موجودة في الحقل ليلة الأمسِ ...وقد قالت لي ...أن الحصاد سيذبُلُ |
matematik yapmak için bir makine inşa ediyordu Lovelace, "Bu makinede matematikten daha fazlasını yapabilirsin dedi," ve sizin yaptığınız gibi bu odada herkesin bir bilgisayarı olduğu gibi şimdi bir telefona sahip olduğunuz gibi | TED | لقد كان يبني آلة للقيام بالرياضيات، وقد قالت لوفلاس، "يمكنك القيام بأكثر من الرياضيات باستخدام هذه الآلة." وتماما كما تفعلون، كل من يوجد هنا يحمل معه حاسوبا الآن، لأنه لديهم هاتف. |