Bu konuda mükemmel değildim. Hatta bazen başarılı olduğum kadar başarısızım da, arkadaşlarını gör, kitap oku boşluğu izle. | TED | أنا لست كاملة في هذا المجال، في الحقيقة أنا أفشل بعدد مرات نجاحي. رؤية الأصدقاء، وقراءة الكتب، التحديق في الفضاء. |
Senin hükmün artık bitti, orada yazanları da oku. | Open Subtitles | القانون يقول أن يجب عليك قلبها وقراءة المكتوب خلفها |
Her gün yaptığınız gazete okuma ritüelinizi düşünün. | TED | تخيل طقوسك اليومية من ركوب الباص وقراءة الصحيفة. |
Evde kalıp, kitap okuyup, duş almayı tercih etmek üzereyim. | Open Subtitles | أعني، أنا تقريبا تقريبا، كما تعلمون، مجرد البقاء في المنزل، وقراءة كتاب، أخذ حمام. |
Baş ajanları olarak yeteneklerin gizlice sızma ve dolap çevirmekten kasa soymaya ve aldatma belirtileri bulmak için yüz okumaya kadar değişiklik gösteriyordu. | TED | كأفضل جاسوس، حيث مهاراتك تتراوح بين التسلل والحيلة، إلى القدرة على فتح الخزنات وقراءة الأوجه من أجل علامات الخداع. |
Burası, kitap okumak için veya... ormanı seyretmek için güzel bir yer. | Open Subtitles | ستجدان أنها بقعة جميلة للجلوس وقراءة كتاب أو مجرد الاستمتاع بمشاهدة الأشجار |
Yarın partiye gelip benim için Gwen'in dudaklarını okuyabilir. | Open Subtitles | يمكنها حضور الحفل غداً وقراءة شفتيّ غوين من أجلي. |
Gidip rahatlayabileceğim, gazete okuyabileceğim bir yer. | Open Subtitles | مكان يمكنني الذهاب إليه للجلوس والإسترخاء وقراءة الجريدة |
Sen iyisi mi burada otur çizgi roman oku ve sabahın ikisinde makarna ye. | Open Subtitles | أفضل لك الجلوس هنا وقراءة مجلات مصورة وتناول السباغيتي الساعة الثانية صباحاً. |
Bu göçebeliği bulmamız gerek, anahtarı bul, kristali oku, | Open Subtitles | لذلك نحن بحاجة إلى العثور على هذا البدو، والحصول على المفتاح، وقراءة الكريستال، |
Bu da demek oluyor ki, 10 rupiye git bu kitabı al oku ve.. | Open Subtitles | يعني أنك بشراء وقراءة هذا .... الكتاب بــ10 روبيات |
Fransa'da, Paris'te doğdum ve büyüdüm, Arapça okuma yazmayı ise 18 yaşındayken öğrenmeye başladım. | TED | لقد ولدت وترعرعت في فرنسا، في باريس،. وبدأت تعلم الكتابة وقراءة اللغة العربية عندما كان عمري 18 سنة. |
Methiye, İncil okuma şarkı söyleme. Tanrım, elinden her şey gelirdi. | Open Subtitles | وقراءة النصوص المقدّسة أو الغناء، فقد كان يبرع في ذلك |
Bana göre beyin büyülemek, sihrin psikolojik ve zihin okuma etkileridir. Yani geleneksel sihrin aksine, bir altıncı his ilüzyonu yaratmak için | TED | بالنسبة لي، يشير الخداع الذهني إلى ذلك النطاق من السحر الذي يتعامل مع التأثيرات النفسية وقراءة الأفكار. فخلافاً للسحر التقليدي، يستخدم هذا النوع قوة الكلمات |
Kur'ân okuyup namaz kılın. | Open Subtitles | وإذا إعتراكم الضعف فعليكم بالصلاة وقراءة القران |
Ayrıca yaptığına emin olduğum kötülükleri de okuyup herkese nasıl da korkunç biri olduğunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | وقراءة أيضًا كل الأمور السيئة والفظيعة التي فعلتها حتمًا كي أستطيع إثبات أنها شخص طالح. |
Senaryo okuyup, canlandırmaktan söz edilmedi. | Open Subtitles | لم يتم ذكر التمثيل وقراءة السيناريوهات |
- Basur kremi etiketini okumaya başlayabilirsin canım ne olacak. | Open Subtitles | تستطيع دائماً التبديل بين قراءتها وقراءة أسماء مراهم علاج البواسير حقير |
Bir odada oturup ihanete uğramış hayali insanlar hakkında kitaplar okumaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا احتاج الجلوس في الغرفة وقراءة كتب عن اشخاص متصنعين حزناء |
...ve sabun şişesinin üstündekileri okumaya ve birlikte yukarıya bakıp, yaprakların üstüne ve birbirimize yaslanmaya, çünkü biz aslında bizi korkutacak kadar çok mutluyuz. | Open Subtitles | وقراءة زُجاجة الصابون.. ونلتفِت كِلانا، أعلي إلي الأوراق.. ونحتصن بعضٍنا البعض |
Ve bu kitabı okumak,beni yeniden sorgulattı... ...şöyle açıklama ihtiyacı hissediyorum. | TED | وقراءة هذا الكتاب جعلني إعادة فحص تلك النظرية لأن أنا بحاجة إلى توضيح ماذا يعني ذلك. |
Ve kitabı tekrar okumak için geri gitmek isterseniz, tekrar katlayıp sayfaya bırakıyorsunuz. | TED | وإن أردت العودة وقراءة الكتاب مجددا، تقوم فقط بطيها وإعادتها إلى الصفحة. |
İnsanların aklına girip, zihnini okuyabilir onların gerçekte olmayan şeyleri görmesini sağlayabilir. | Open Subtitles | بوسعه ولوج أدمغة الناس وقراءة عقولهم ليجعلهم يرون أشياءً ليست حقيقيّة |
Yarın partiye gelip, benim için Gwen'in dudaklarını okuyabilir. | Open Subtitles | يمكنها القدوم إلى الحفل غداً وقراءة شفاه (غوين) من أجلي |
Muhtemelen evde oturup kitap okuyabileceğim halde neden burada olduğumu düşünüyorsun | Open Subtitles | إنك غالبًا تتساءل عن سبب وجودي هنا بينما بوسعي المكوث بالمنزل وقراءة كتاب |