Görünüşe göre, ülkesinden bir grup insan, silahsızlanma ihtimalinden rahatsız olmuş ve kendi silahlarını temin etmeye karar vermişler. | Open Subtitles | على ما يبدو أن فئةً قليلة داخل بلاده كانت قلقةً عن إمكانية نزع السلاح وقرروا بأخذ زمام الأمور بأيديهم |
Yavru ördekler o adayı o kadar çok sevmişler ki ne yapmaya karar vermişler? | Open Subtitles | وراقت الجزيرة الجديدة للبطة الصغيرة للغاية، وقرروا ماذا؟ |
Brandon Broome'un bodrumunda tüm gece oyun oynamaya karar vermişler. | Open Subtitles | لعبوا البوكر وقرروا ان يبقوا طوال الليل في قبو براندون بروم |
Ancak biraz büyüyünce işi biraz ele alıp uğraşmaya karar verdiler. | TED | ولكن عندما كبروا في السن، اكتسبوا القليل من القوة وقرروا الإنخراط |
Daha sonra çoğu kişinin emekliliği düşünmeye başladığı yaşlara geldiklerinde o değerlere geri döndüler ve giderlerini azaltıp gösterişsiz bir şekilde yaşamaya ve küresel yoksullukla mücadele etmek için hem paralarını, hem de zamanlarını ayırmaya karar verdiler. | TED | وقرروا أن يستقطعوا من نفقاتهم، للعيش بتواضع ، و إعطاء كل من المال و الوقت للمساعدة في محاربة الفقر العالمي. الآن ، قد يقودك ذكر الوقت إلى التفكير ، حسناً ، هل على التخلي عن وظيفتي و التفرّغ |
- Peki oraya gidersek ve Çorak Topraklar için en iyi şeyin boğazımı kesmek olduğuna karar verirlerse? | Open Subtitles | لذا، إذا ذهبنا هُناك وقرروا أنّ أفضل شيء للأراضي الوعرة هو نحري |
Hikâye, kendinden büyük bir adama aşık olduğunu sanan genç bir kızı ve birlikte kaçmaya karar vermelerini anlatsın. | Open Subtitles | والقصة تتعلق بشابة صغيرة والتي تعتقد أنها تحب شخص كبير وقرروا الهروب معاً |
Belki bizim refakatçi olduğumuzu anlayınca görünmemeye karar vermişlerdir. | Open Subtitles | ربما قد عرفوا بأننا من نقوم بالحراسة وقرروا عدم الظهور. |
Bazı satışların yapılmaması gerektiğine karar vermişler. | Open Subtitles | وقرروا أن بعض المبيعات ليست جديرة بالإعلان |
En sonunda kasabanın yaşlıları bu durumdan çok sıkılmış. Kasabanın onun oğullarından sorumlu olmaması gerektiğine karar vermişler. | Open Subtitles | تعبوا زعمائها من وضعها وقرروا أن المدينة غير مسؤولة عن نسلها. |
Bir gece... bir gece artık bundan hoşlanmadıklarına karar vermişler. Kaçmaya karar vermişler. | Open Subtitles | وذات ليلة، ذات ليلة قرروا أنهم سئموا من هذا، وقرروا الهروب |
Reçeteli uyuşturucu işine girmeye karar vermişler. | Open Subtitles | وقرروا إدارة أعمال الوصفات الدوائية |
Onlara ve dolu karınlarına bakmışlar ve ailemizin bir daha aç kalmayacağına karar vermişler. | Open Subtitles | ونظروا في 'م والبطون الكاملة وقرروا family- |
Bütün bahçeleri topladılar ve kurtarmaya karar verdiler. | TED | حيث أحضروا حرفيًا جميع الحدائق وقرروا إنقاذهن. |
Bu programla bir grup toplandı ve yerleşim birimlerindeki engelli bireylerin ulaşım sorununu çözmeye karar verdiler. | TED | في هذا البرنامج، اجتمع فريقٌ وقرروا أنهم سيجدون حلاً لمشكلة الموصلات للأناس ذوي الإعاقة في مجتمعاتهم. |
Bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündüler ve değerlendirmeye karar verdiler. | TED | قرروا أنها فكرة جيدة وقرروا انتهاز الفرصة. |
Peki ya yeniden evrim geçirir de birkaç yüz yıl sonra bizi yok etmek için geri dönmeye karar verirlerse? | Open Subtitles | ماذا إذا تطوروا ثانية وقرروا أن يعودوا خلال بضع مئات من السنوات اللاحقة ! لإبادتنا ؟ |
Peki ya yeniden evrim geçirir de birkaç yüz yıl sonra bizi yok etmek için geri dönmeye karar verirlerse? | Open Subtitles | ماذا إذا تطوروا ثانية وقرروا أن يعودوا خلال بضع مئات من السنوات اللاحقة لإبادتنا ؟ ! |
Hikâye, kendinden büyük bir adama aşık olduğunu sanan genç bir kızı ve birlikte kaçmaya karar vermelerini anlatsın. | Open Subtitles | والقصة تتعلق بشابة صغيرة والتي تعتقد أنها تحب شخص كبير وقرروا الهروب معاً |
Bir ganimet alıp onunla açılmaya karar vermişlerdir. | Open Subtitles | حصلوا على غنيمة وقرروا الفرار بها |