Evet nişanlısı onu terketti ve onunda kalbi kırıldı. | Open Subtitles | أجل, أخبرتنى بأن خطيبته تركته وقلبه محطم. |
Masturbasyon yapıyordu, kalbi dayanamadı ve öldü. | Open Subtitles | لكن تخميني هو انه كان يمارس العاده السرّيه وقلبه إنكمش ثم مات |
Ve bir öfke anında, kalbi durdu... artık atmıyordu. | Open Subtitles | وفي أثناء شدة غضبه أنهار وقلبه لم يعد ينبض |
Bu ay kedisi evini, kalbini ve çok gizli teknolojisini bize açtı. | Open Subtitles | هذا القط القمري فتح لنا بيته, وقلبه, و والتكنولوجيا السرية خاصته |
Beyin ölse bile kalp ve akciğer pompalamaya devam ediyor. | Open Subtitles | وأيضاً، نظن أن مخ الرجل قد مات وقلبه ورئتيه قد تواصل الضخ والتنفس وأنت تعرف هذا |
Geçen gece kalbi çıkarılmış bulduğumuz o zavallının aksine. | Open Subtitles | على خلاف الرجل المسكين الذي وجدناه البارحة وقلبه مخلوع للخارج |
Göğüs kafesi ezildiği için sol ciğeri iflas etmiş ve kalbi olduğu gibi göğüs kafesinin sağına kaymış. | Open Subtitles | صدره تحطم رئته اليسرى إنهارت وقلبه إنتقل كليّا إلى الجانب الأيمن |
Zavallı Chip, yalnızca yarı-ömürlü. Ve çok fazla şey yaşadı. kalbi çok hızlı çalışıyor. | Open Subtitles | فتشيب المسكين يملك نصف حياة فقط، وقد مر بالكثير، وقلبه يتسارع الآن |
Tüm gücüyle savaşıyor ve kalbi de iyi yönde cevap veriyor. | Open Subtitles | فهو يكافح بكل قوته وقلبه يستجيب بشكل جيد |
kalbi hasta olan yaşlı bir adamdı ve çok stres altındaydı. | Open Subtitles | كان رجلاً عجوزاً وقلبه ضعيف ولم يحتمل الضغط الكثير |
Sağlık ekibi geldiğinde kurbanı bir masaya bağlı, kalbi alınmış halde bulmuş. | Open Subtitles | عندما وصل المسعفان، وجدا الضحيّة مقيّدة إلى طاولة مع تجويف في صدره، وقلبه مفقود |
Masasında hamur işi yiyordu ve birden kalbi patladı. | Open Subtitles | لقد كان يأكل فطائر محشية على مكتبه وقلبه انفجر |
Sıkışan kalbi ise koyu, ağır, halsiz kanı dokulara pompalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | وقلبه المضغوط يكافح لبقائه على قيد الحيآه حتى بدأت الدماء تنزل بشكل أبطى |
Oğlum hâlâ nefes alıyor. kalbi hâlâ atıyor. - Hissedebiliyorsunuz. | Open Subtitles | إبني مازال يتنفس وقلبه ينبض بإمكانك رؤية ذلك |
Cesareti merhameti bencil olmayan kalbi. | Open Subtitles | إنّها ايضاً شجاعته عاطفته وقلبه الغير أناني |
Burt Hummel ve şebek kalbi, sorunların çözümünde Ohio için yanlış olur. | Open Subtitles | بيرت هوميل وقلبه القردي غير مناسب للمشكلة غير مناسب لاوهايو |
Ama onun için yillar geçti. kalbi hayata devam etti. | Open Subtitles | أمّا بالنسبة له فقد مرّت سنوات وقلبه تخطّاني |
kalbini de tavuk köfteli çorbayla mı kazandın? | Open Subtitles | وتملّكتِ ذاته وقلبه بزلابية الدّجاج، صح؟ |
Bu ay kedisi evini, kalbini ve çok gizli teknolojisini bize açtı. | Open Subtitles | هذا قط القمر قام بفتح منزله وقلبه وتقنياته السرية لنا |
Ayrıca beynini, bağırsaklarını, akciğerlerini ve kalbini de. | Open Subtitles | وعقله وأحشاءه ، رئتيه وقلبه 589 00: 41: 58,916 |
Eklemler sızlar, kas ve kemikler zayıflar, kalp eski gücüyle çarpmaz artık. | Open Subtitles | "يعاني من آلام المفاصل وعظامه وعضلاته أصبحت ضعيفة" "وقلبه لم يعد ينبض بالقوة نفسها التي كانت لديه ذات يوم" |
Eklemler sızlar, kas ve kemikler zayıflar, kalp eski gücüyle çarpmaz artık. | Open Subtitles | "يعاني من آلام المفاصل وعظامه وعضلاته أصبحت ضعيفة" "وقلبه لم يعد ينبض بالقوة نفسها التي كانت لديه ذات يوم" |