Ama yine de, Doktor genç ve güçlü olabiliyorsa ben de olabilirim. | Open Subtitles | لكن طالما أن الدكتور يمكنه أن يكون شاباً وقوياً فأنا أيضاً يمكنني |
Büyük ve güçlü olan ve herkesi korkutan ve inciten bir kişi alfa demek değildir. | TED | إن شخصاً ضخماً وقوياً ينشر الرعب ويحتقر الجميع ليس بالضرورة ذكر الفا. |
Bu, sistemi oldukça kolay kullanılabilir ve güçlü bir sistem yapıyor. | TED | وهذا يجعل منه نظاماً رائعاً وقوياً للاستخدام. |
Nago güzel ve güçlüydü. | Open Subtitles | ناقوو كان جميلاً وقوياً |
Yeterince güçlü ve dayanıklı olduğunda, başka şeylerle. | Open Subtitles | عندما تكون صلباً وقوياً بما يكفي وتتمتعبأمورأخرى. |
Kendinden emin değil gibisin, telaşlısın oysa eskiden katı ve güçlüydün. | Open Subtitles | تبدو مرتبكاً ومتردداً بينما كنت في السابق حازماً وقوياً |
- Daha iri ve güçlü olacağım. | Open Subtitles | -أنا أريد أن أصبح كبيراً وقوياً |
Rüyamda bir sokakta uyuyakalmışım, genç bir adam geliyor, uzun boylu ve güçlü. | Open Subtitles | حملت أننى كنت نائمة فى الشارع وجاء شاباً كانت طويلاً وقوياً |
Sağlıklı ve güçlü görünüyorsun. Şikayet edemem. | Open Subtitles | تبدو جيداً, وقوياً لن أتذمر لو كنت مكانك |
Ruhunda büyük ve güçlü bir savaşçının yaşadığını biliyordum. | Open Subtitles | عرِفت أن مقاتل عظيماً وقوياً يكمن فى روحك |
Bedeni çürümeden önce yeni ve güçlü bir beden buldu. Ve ruhunu bu yeni beden'e aktaracak. | Open Subtitles | قبل أن يبدأ عليه علامات الكبر , عليه أن يجد جسداً جديداً وقوياً وأن ينتقل إلى هذا الجسد الجديد |
Hep ölme isteği var mıydı, yoksa kötüleri yakalamak için hâlâ genç ve güçlü olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyor? | Open Subtitles | أدائماً ماكانت لديه رغبة بالموت أم أنّه يحاول أن يثبت أنّه مازال صغيراً وقوياً ليمسك بالأشرار ؟ |
Ve bir gün kehanet gerçek oldu. Ve prens büyük ve güçlü bir kral oldu. | Open Subtitles | ويوماً ما، تحققت النبوءة وأصبح الأمير ملكاً عظيماً وقوياً |
Amerika'da ayakta kalmak istiyorsan vücudunu geliştirmen ve güçlü olman gerekir. | Open Subtitles | -صدقني، إذا كنت تريد النجاة في امريكا فعليك أن تكون شجاعاً وقوياً |
Carlton'a çekerek onu zengin ve güçlü yapıyor . | Open Subtitles | وقوياً في جذب الفِرَق الناجحة إليه |
Tanrı Boobie'yi güzel yarattı, siyah ve güçlü. | Open Subtitles | وجعل بوبي وسيماً وسيماً وقوياً |
Kaptan Amerika gibi cesur ve güçlü birine sahip olduğum için şanslıyım. | Open Subtitles | أنا محظوظة جداً لأحظى برجل "شجاعاً وقوياً مثل "كابتن أمريكا |
Büyük ve güçlü değilseniz yüzünü göstermeyin! | Open Subtitles | لاتظهر وجهك مالم تكن كبيراً وقوياً |
Oğlum dünyalar tatlısıydı, güçlüydü. | Open Subtitles | كان صبياً جميلاً وقوياً. |
Akıllı, güçlü ve muhteşemdi. | Open Subtitles | كان ذكياً وقوياً ووسيماً |
Oldukça cömert, koruyucu, kibar ve güçlüydün. | Open Subtitles | وأنك كنت... كريماً وحامياً ولطيفاً وقوياً. |
Büyük olacağım, güçlü olacağım. | Open Subtitles | أن أكون كبيراً وقوياً |