Salı günü, mesai bitiminden önce burada ol o evrakları imzala ve buraya elveda dile yahut, siktiğimin sonuçlarına katlan. | Open Subtitles | إذن، كُن هنا قبل إنتهاء الأعمال يوم الثلاثاء و وقّع على تلك العقود.. و قُم بتوديع هذه البلدة وداعاً حاراً |
Tedbiri imzala, Cumhuriyetçileri salondan çıkar ve derhâl oylamayı başlat. | Open Subtitles | وقّع على الإجراء و أبعد الجمهوريين و ابدأ التصويت الآن |
Sadece bu formu imzala para senin olacak. | Open Subtitles | وقّع على هذه الاستمارة وستحصل على القرض. |
Taahhütnameyi imzaladı ve sonra ne oldu emin değilim ama bırakıp gitti... | Open Subtitles | وقّع على المستندات الرسميّة ولستُ متيقّنة ممّ حدث لكنّه.. |
Toprak sahipleri yemekte imzaladı. biftek biraz nadirdi. | Open Subtitles | .مالك الأرض وقّع على العشاء شريحة اللحم كانت نادرة نوعا ما |
Olay şu ki, Lesley, Drecker Yayınevi ile sözleşme imzalayan bir tek Myra değil. | Open Subtitles | الأمر وما فيه يا (ليزلي) أن (ميرا) ليست الشخص الوحيد الذي وقّع على اتّفاقية مع (دريكر) للنشر |
İkinizin aynı rapora imza atması çok az görülen bir olaydır. | Open Subtitles | هو يوم نادر عندما الإثنان منك وقّع على نفس التقرير. |
O geceki postacı adamı aradım ona FBI için çalıştığıma dair beyaz bir yalan söyledim... ..biletleri kimin imzaladığını tarif etmesini istedim. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك، إتصلت برجل التوصيل الليلي... أخبرته أنّني أعمل مع المباحث الفيدرالية، كذبة بيضاء... وطلبت منه وصف الرجل الذي وقّع على إستلام التذاكر. |
sonra bir adam vardı ve dedi ki: "Bunu imzala, imzala ... | Open Subtitles | كان هناك فجأة هذا الرجل ، وقال وقّع على هذا ، ووقع على ذاك |
Dersini aldığımı söyleyen bu ifadeyi imzala, davaları düşsün. | Open Subtitles | وقّع على هذه الشهادة اني كنت في صفك والقضية برمتها تنتهي |
Şu ifadeyi imzala ve hayatına devam et. | Open Subtitles | وقّع على الإقرار، وامضِ في حياتك |
Belgeyi imzala. | Open Subtitles | وقّع على الورقة |
Devam et. İfadeni imzala. | Open Subtitles | هيّا وقّع على القضيه |
Sütyene imzala. | Open Subtitles | وقّع على الصدريّة. |
Taburcu işlemlerini yaptırdı, tedaviyi reddettiğine dair kağıtları imzaladı ve çıkış yaptı. | Open Subtitles | أخرج نفسه من هنا و وقّع على وثيقة رفض العلاج |
Defteri imzaladı. Kiralık kasa odasına girdi. | Open Subtitles | وقّع على السّجل، ذهب لعرفة الخزنات، مثّل وكأنّه يودّ فتح الصّندوق رقم 27، |
Sonra bunu sonsuza kadar resmi kayıtlara koyacak sanık uzlaşma anlaşmasını imzaladı ve şimdi de benim koltuğumda yaşıyor. | Open Subtitles | ..ومن ثمَّ وقّع على إتفاقية .بأن لا يضعوه في ذلك المحضر مُطلقاً .والآن هو يعيش على أريكتي |
Olay şu ki, Lesley, Drecker Yayınevi ile sözleşme imzalayan bir tek Myra değil. | Open Subtitles | الأمر وما فيه يا (ليزلي) أن (ميرا) ليست الشخص الوحيد الذي وقّع على اتّفاقية مع (دريكر) للنشر |
Olay şu ki, Lesley, Drecker Yayınevi ile sözleşme imzalayan bir tek Myra değil. | Open Subtitles | الأمر وما فيه يا (ليزلي) أن (ميرا) ليست الشخص الوحيد الذي وقّع على اتّفاقية مع (دريكر) للنشر وكذلك أنتِ |
Krediye imza atan yatak odasını seçer. | Open Subtitles | الشخص الذي وقّع على القرض له حقّ إختيار غرف النوم |
Maaş çekini kimin imzaladığını unutma. Evet, efendim. | Open Subtitles | -تذكّري من وقّع على صكّ راتبك |