| Onu bir kere öpünce, hayatın boyunca hatunlarla birlikteymişsin gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | أوّل ماتقبّلها, ستشعر وكأنك كنت تفعل ذلك مع بنات طيلة الوقت |
| sanki isteyerek yapmış gibi savunuyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول أن تجعل ذلك منطقياً وكأنك كنت تريد ذلك. |
| Hiç fark ettin mi? Bazı insanlar hayatına girer sanki onları her zaman tanıyormuşsun gibi? | Open Subtitles | ألم تلاحظ أن بعض الناس يدخلون حياتك وكأنك كنت تعرفهم من البداية؟ |
| - sanki o çok umurunda. - Çocuklar. Çocuklar, burada olmaz. | Open Subtitles | وكأنك كنت تهتم بأمرها شباب , شباب , ليس هنا |
| Sektör üçten buraya kadar koşmuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | يبدو وكأنك كنت تجري طوال الطريق من القطاع الثالث |
| sanki Emma senden istese sen yapmazmışsın gibi. | Open Subtitles | تبدو وكأنك كنت لترفض لو طلبت منك إما تلك الأفعال |
| Tek başına seyahat ediyorsun öyle bir çıkageliyorsun ki sanki 300 yıldır bahar tatilindeymişsin gibi. | Open Subtitles | تسافر وحدك، تأتي هنا وكأنك كنت في عطلة ربيعية طوال 300 سنة |
| Dizlerin tavuk derisi gibi olmuş. | Open Subtitles | تبدو ركبتيك وكأنك كنت تصلي في طحين الدجاج |
| California eyaletinin kanunlarını hiçe sayıyormuşsun gibi görünüyor! | Open Subtitles | يبدو الأمر وكأنك كنت خارجاً تحتقر في ولاية كاليفورنيا |
| Evet sanki birşey söyleyecekmişsin gibi görünüyordu. | Open Subtitles | نعم، يبدوا وكأنك كنت على وشك ان تقول شئ ما |
| 9, 10 yaşlarında, kendini büyümüşte kocaman kötü adam olmuş sanarak babanın etrafında tavus kuşu gibi döneniyordun. | Open Subtitles | تسع أو عشرة سنوات كان عمرك , تتبوّل في حضن أبيك وكأنك كنت تفكر بأنك أصبحت الرجل البالغ |
| Ona sen vurmuşsun gibi bakıyor sana. | Open Subtitles | الطريقة التي تنظر إليك بها، تبدو وكأنك كنت تضرب وجهها. |
| Tuğla duvara çarpar gibi çıkış yapıyorsun ve izlemek bana ıstırap veriyor, tamam mı? | Open Subtitles | جئت قبالة بندقية وكأنك كنت سقطت في طريق مسدود، ويؤلمني لمشاهدته، حسنا؟ |
| Oldukça kötü durumda, stefan konum gibi ha, bak? | Open Subtitles | أنت تبدو وكأنك كنت في حالة سيئة جدا، ستيفان، هم؟ |
| O zaman doğruyu yapıyorsun gibi geliyordu. | Open Subtitles | في ذلك الوقت بدأ وكأنك كنت تفعل الشيء الصحيح |
| Senin gittiğin gibi müzik de gitti. | Open Subtitles | ...راودتني الموسيقى ...وكأنك كنت الفراشة ...كل شيء ثمين يموت، حبّي |